Categories
Uncategorized

Kızarkadaşımın Dostuyla.

Kızarkadaşımın Dostuyla.
Herkese selamlar öncelikle. Bu sitede yazılmış olan neredeyse tüm fetiş ve fetişizme dair hikayeler tamamen konuyla alakasız olmakla beraber sadece dikkat çekmek amaçlı etiketlere sahipler. Bundan dolayı da kendi fetişizm anılarımın en garip ve bana göre en zevkli olanını anlatmak istedim. Tamamen gerçektir yaşanmış olan herşey ama inanmayana da gidip zorla inan demem.

Öncelikle kendimden bahsedersem 170 boylarında iri yapılı bir erkeğim ve kendime göre hiç çekici değilim lakin kadınları iyi tanıdığımı düşünür onlara elimden gelenin en iyisini veririm ki bu sayede de birçok kız arkadaşım oldu. Ama en büyük özelliğim bir çok fetişizme özellikle de ayak ve ince nylon çorap (külotlu, jartiyer, dizaltı..vs.) fetişizmine sahip olmam ve cinsel hayatımı bu fetişlerimle renklendirmem. Lakin bunun dezavantajı bu ülkede bu fetişizmlerin özellikle de ayak fetişizminin pislik, iğrençlik hatta sapıklık olarak görülmesi ve buna sahip insanları aşırı tepki görmesi malesef.

Hikayem bundan yaklaşık 1 sene 3 ay önce geçti başımdan. O zamanlar sevgilim olan kızla aramız çok iyiydi aslında; iyi anlaşıyor, güzel muhabbet ediyor ve ortak ilgi alanlarımız olan şeyleri beraber yapıyorduk ama cinsel anlamda malesef durum sıfırdı çünkü toplumun çoğu kesimi gibi “evlenmeden olmaz” diyerek bir insanın içgüdüsünü reddeden yapıya sahipti ve zamanla bu git gide çok sorun olmaya hatta kavgalarımza bile sebep oluyordu. Buna ek olarak ayakları hem çirkin hem de bakımsızdı ki bu benim için cidden bir uzaklaşma sebebi bir kızdan.

Durum böyleyken sevgilimin en yakın arkadaşı, dostu bizim aramızı yapmaya çalışıyor (onun sayesinde birlikte olmuştuk zaten), bizim dertlerimize çare olmaya çalışıyordu. Yine böyle birgün dertleştiğimiz sırada başbaşa onun benden hoşlandığını öğrendiğim zaman şoka girmiştim çünkü ona o gözle bakmamıştım ve ayrıca kızarkadaşıma olan saygımdan dolayı zaten ona bakmazdım. O da bunu biliyordu ama hislerine hakim olamadığı için bana açılmıştı ve her ne kadar kapatsak bile bana karşı o günden sonra tavrı değişmiş hatta kavgalarda bile beni destekler olmuştu kendisi. Bu benim hem hoşuma giderken hem de canımı sıkıyordu çünkü benim mantığıma tamamen ters bir durumla karşıkarşıya kalmıştım.

Yine böyle bir tartışma sırasında kızarkadaşım bana hakaret edince arkadaşı yine beni savundu, savununca kızarkadaşım da bana “senden nefret ediyorum, defol git, bana arkadaşımı düşman ettin” diyerek iyicene gergin olan ipleri koparttı attı kenara. Zaten o anda konuştuğumuz kafeden kalktığım gibi eve gidip baya ağır sövdüm kıza telefondan ve mesajdan, sonuç olarak da ayrıldık sevgilimle. İşte o zaman bir arkadaş olarak gördüğüm kişinin benim yanımda olması ve belk**e benim mantığımında arada kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla Melda’yı (kızarkadaşımın dostu olan kız, isim farklı bu arada) aradım ve dertleşmek istedim, o da direkt gelmemi istedi yanına. Oturdukları siteye gittiğimde aslında herşey normaldi; yine aynı sarılmış, yine normal şekilde selamlaşmıştık ama bir şekilde ortamdaki hissiyat farklıydı. Bu hissiyatla beraber geçip oturup dertleşmeye başladık uzun uzun ve o esnada benim en büyük sırrım olan şeyi, ilişkimizin bir yerde bitme sebebi olan fetişizmimi açıkladım Melda’ya. Ve garip şekilde Melda inanılma olgun hatta sanki hoşuna gitmişçesine karşıladı ki bu benim aşırı hoşuma gitti çünkü sevdiğini düşündüğün insan sana bu konuda tepki verip üstüne bu konuda biliçnsiz, yetersiz olup, bambaşka ve seni anlayan birisi buna sahip olunca insan ister istemez etkileniyor açıkçası. Zaten o andan itibaren konu bu konuşmadaki atmosfer ve benim hoşnutluğum yüzünden değişmeye, daha önceden konuşmadığımız dertlere (kızarkadaşımla olan cinsel hayatım, onun cinsel hayatı..vs.) dönmeye başladığında benim gözlerime bakarak beni arzuladığını hatta ilk andan beri beni istediğini söyledi Melda. Fakat ben kendimi hiç böyle bulmadığım için gram inanmadım hatta dalga bile geçtim Melda’yla “isteye isteye beni mi istedin” gibisinden. Ve o anda hayatımın en tahrik edici ve en beklenmez olayını yaşadım; Melda peki diyip güldü bana ve ayaklarını aniden aletimin üzerine koydu. O anda resmen uyuyan aletim sanırım ömrümde ikinci kez bu kadar ağır ereksiyon oldu ve şoka girdim çünkü bir kadının bana böyle birşeyi, ayaklarını bir hediye gibi tamamen benim için sunmasına ilkkez maruz kalmıştım. Melda’da “İşte seni bu yüzden istiyorum çünkü her parçama tapıyorsun, istiyorsun ve arzuluyorsun. Bu da beni hiç olmadığım kadar tahrik ediyor” dedi ve ayaklarıyla bana pantolonumun üzerinden footjob yapmaya başladı. Ben resmen şoka girmiştim, çevremde zaman durmuş ama benim içimde fırtınalar koparcasına hızlıca akıp gidiyordu.

Kendime geldiğimde ilk yaptığım şey ayaklarına bakmak oldu ve gördüğüm şey sanki daha da mümkünmüş gibi sikin dahada erekte olmasına hatta donumu zorlamasına (aletim 16-17 cm kadar ve çok iri değil açıkçası) neden oldu çünkü hayatımda canlı olarak gördüğüm en güzel bir çift ayak gözümün önündeydi ve bana ateşli bir şekilde footjob yapıyordu. Ardından Melda’nın yüzüne baktığımda ilkkez bir kadının beni söylediği gibi arzuladığını gördüm. Sonrasında da direkt ayaklarını tuttum ve sikimi çıkartıp ayaklarının arasına yerleştirip hayatımın hala daha en eşsiz footjob deneyimi yaşadım; o yumuşacık tabanlı, french tırnaklı güzel ayaklar arasında 15-20 dk hiç durmadan, gözgöze ve konuşmadan git-gel yaptım, yaptım, yaptım… Yaptıkça cennete ulaştım o güzel ayaklar arasında ve gitgide orgazma yaklaştım, yaklaştıça da Melda dudaklarıma doğru yaklaştı ve tam orgazm olmya başladığıımda öpüşmeye başladık. Orgazmım bittiğinde ayaklarının her yeri döllerimle kaplıydı ve inanılmaz görünüyorlardı o halleriyle hatta şimdiki kafam olsa o anın fotoğrafını çekerdim; bir sanat eseri gibiydi ve ben bu eseden gurur duyuyordum. Ancak Melda’nın bana süprizleri bitmemişti. Bu anın tadını çıkartırken onu izleyerek, o ayağını kaldırdı ve kendi ayaklarından benim döllerimi emmeye başladı. Zaten şokta olan ben resmen Dünya’dan uzaklaşmış, şoklardan şok beğeniyordum ama sikim bu manzara karşısında beni bile şaşırtarak tekrar erekte oldu, bunu gören Melda ise gözlerini hafif kısarak gülümsedi ve ayaklarını yalamayı bırakıp “seninki bana doymadı galiba dedi. Derdemez bu sefer de oral sekse başladı ki bu benim için resmen pastanın üzerindeki çilek gibi birşey olmuştu ve onun gözlerine bakıp, anın keyfini çıkartarak onun bana oral yapmasını izledim yarım saat daha. Bu sefer orgazm olduğumda yine ayaklarına boşalttırıp beni ayakkabılarını öyle giydi ve beni o gün sonkez daha şoka soktu.

O günden sonra Melda ile sevgili olmadan bu şekilde birbirimizi tatmin etmeye, bana fetişizmin doruklarını yaşatırken kendisini bulutların üzerinde hissetirmeye devam ettik ta ki onun bir sevgilisi olana kadar, o zaman onun ilişkisine ve duygusal açıdan sevdiği insana olan saygımdan ötürü hayatından çekildim. Hala daha yaşadıklarımızı tekrar yaşamayı isterim ki ondan sonra böyle birşey yaşama imkanım olmadı malesef fakat şimdi bambaşka yerlerde, bambaşka koyunlardayız (daha doğrusu o öyle 🙂 ).

Biraz uzun olduğunu biliyorum ama idare edin artık. 🙂 Hepinize en güzel dileklerimle, okuduğunu için teşekkürler. 🙂

Categories
Uncategorized

Kayınçomun cillop gibi karısı

Kayınçomun cillop gibi karısı

Selam, ben Almanyadan Erol. 31 yaşında, 1,70 boyunda, yeşil gözlü, erotik bakışlı biriyim. Evliyim. Karımla birbirimizi severek evlendik. Mutlu bir evliliğimiz ve iyi bir seks hayatımız var. Karımın bir de erkek kardeşi var, yani kayınçom. Kayınçom 24 yaşında ve biraz saf birisi. Kayınçom geçen sene evlendi. Evlendiği kızı da bir görseniz, cillop gibi! Kız daha 18 yaşında ve okadar da sexy ki, olamaz! Kayınçomun karısını, daha ilk gördüğümde içim gitmişti. Armudun iyisini ayılar yer lafı nekadar da isabetli. Kayınçomun karısı benden yaşça çok küçük olmasına rağmen kendisine yenge diye hitap ederim, kendisi de bana enişte der. Aileden gelen bir alışkanlık işte. Burada da kendisinden bahsederken yenge diye bahsedecem.

Yengemi nezaman görsem, aklımdan hep munzur munzur şeyler geçiyordu: Acaba kayınçom yengemi iyi sikebiliyor mu, yengemi tatmin edebiliyor mu, hangi pozisyonda sikişiyorlar, haftada kaç kere sikişiyorlar, yengemin amını yalıyor mu, yengemin amı kıllı mı traşlı mi, yengem kayınçonun sikini yalıyor mu, sikişirken fantazileri neler, kayınço yengemi götten sikiyor mu?, şeklinde şeyler işte. Sonra da kendi kendime: Yok yaa, kayınço safın teki, sikemiyordur. Sikse bile iyi sikemiyordur. Kayınçoda am yalayacak tip de yok. Kayınçoda fantazi falan da yoktur kesin, bildiğin düz sikişten başka bir şeye kafası çalışmaz, şeklinde cevaplar veriyordum.

Bazen de, aklımdan: Ulan benim elime bi geçecek ki öyle cillop gibi bir kız, nasıl sikerim valla, her yerini yalarım yutarım, yerim bitiririm, amını götünü bir ederim, yarrağa doyururum, gibi düşünceler geçirirdim. Hatta ve hatta bazen kendi karımla sikişirken, sanki yengemi sikiyormuşum gibi sikiyordum karımı. Zamanla bu bende saplantı haline geldi, yengemi sikme düşüncesinden bir türlü kurtulamıyordum. Günler haftalar bu şekilde geçerken, karşıma hiç uygun bir fırsat çıkmadı. Yengemle bir an olsun yalnız kalamıyordum ki sikmek için girişimde bulunayım. Ya onlar karı koca bize geliyorlardı, yada biz onlara karı koca gidiyorduk. Baktım olmuyor, fırsat çıkmasına kendim yardım etmeliyim diye düşündüm. Yengemi bizim evde sikmeye karar verdim.

Kayınçom ayda dört gece Nachtdienst’e gidiyordu ve yengem evde yalnız kalıyordu. Fakat ben karım yüzünden geceleri dışarı çıkamıyordum, hele hele sabaha kadar dışarda kalmam mümkün değildi. Evet yengemi siksem siksem anca bizim evde sikebilirdim. Kayınçomun yine Nachtdienst’i olduğu gün onları bize davet edecektim, ve kayınçom gece Nachtdienst’e gidince yengemin bizde yatmasını sağlayacaktım. Bunu sağladıktan sonra da Plan B’yi uygulayacaktım! En uygun çözüm buydu, yengemi sikebilmenin başka alternatifi yoktu. Kayınçoya telefon açtım ve planladığım gibi, birdahaki Nachtdienst’inin olacağı akşama ikisini bize yemeğe davet ettim, yengemin de bizde kalabileceğini söyledim. Kayınçom hemen kabul etti, “Ben yokken eşimin sizde kalması çok iyi olur, evde yalnız kalması beni zaten huzursuz ediyordu. Sağol enişte.” dedi ve çok sevindi.

Şimdi sıra Plan B’ye geldi. Bize gelecekleri gün erkenden gittim uyku hapı ile azdırıcı damla aldım mutfağa sakladım. Kayınçomla yengem akşam yemek vakti geldiler. Hep birlikte akşam yemeği yedik. Yemekten sonra, saat 10 gibi kayınçom Nachtdienst’e gitti. Karımla yengem işlerini bitirdiler, çay demlediler, oturduk biraz televizyon seyrettik. TV’de pek seyredilecek birşey yoktu, isterlerse bir DVD koyup seyredebileceğimizi önerdim. Kabul ettiler. Evde birkaç tane komedi ve romantik filim vardı, hepsini yengeme verdim, “Sen misafirsin, seç birini de koyayım.” dedim. Yengem romantik filimlerden birini seçti ve “Bunu seyredelim mi?” dedi. O filmi karımla birlikte iki kez izlemiştik, yine de “Olur seyredelim.” dedik. Koydum filmi ve seyretmeye başladık. Karım yengeme “Sen yabancı değilsin, ben pijamalarımı giyecem. İstersen sen de giy, rahat olur.” dedi. Yengem “Ben yanımda sadece gecelik getirmiştim.” dedi. Karım da “Giy giy, aramızda yabancı yok, eniştenden çekinmene gerek yok.” dedi.

Karımla yengem üzerlerini değiştirmeye gittiler. Birkaç dakika sonra karım pijamasını giyinip geldi, yanıma oturdu. Ardından yengem üzerini değiştirip geldiğnde gözlerime inanamadım. Olamaz yaaa! Yengemin üzerinde şarap renkli ipek bir gecelik, boyu dizlerinin üstünde, ip gibi ince askılı, yakası oldukça açık, içinde sütyen yok, nerdeyse o süt gibi beyaz memeleri dışarı fırlayacak. Sol göğsünde, pençesini kaldırmış bir kaplan dövmesi! Gözüm bir an kalçalarına kaydı, geceliğin altında tanga külot olduğu hemen belli oluyordu. Karım huylanmasın diye bakışlarımı hemen oynayan filme çevirdim. Az önce gördüklerim aklımdan çıkmıyordu. Kimin aklına gelirdi bizim saf kayınçonun öyle her tarafından seks fışkıran bir kızla evleneceği. Kızın heryerinden seks akıyor be. İlik gibi bir kız. Nebiçim sikilir valla.

O sırada yengem “Olmadı ama enişte, sende rahat birşeyler giymezssen ben rahat edemiyecem.” dedi. Karım “Hadi sende değiştir üzerini, kız haklı.” deyince “Peki.” deyip gittim tişörtle şort giydim geldim. Oturmadan “Ben bira içecem, sizler ne içmek istersiniz?” diye sordum. Karım sıcak süt, yengem de şekersiz nescafe istedi. Mutfakta, karımın sütüne uyku hapı, yengemin nescafesine de azdırıcı damla koydum ve getirdim. İçeceklerimizi içtikten on onbeş dakika sonra karımın uykusu geldi, esnemeye başladı, “Ay uykum geldi resmen, ben yatmaya gidiyorum, siz seyredin.” dedi ve gitti. Kaldık yengemle başbaşa! Azdırıcı ilaç etkisini nezaman gösterecek diye bekliyordum. Çok geçmeden yengemi sanki ateş basmaya başladı. Koltukta oturuşu falan değişti, dizlerini karnına doğru çekince geceliği toplandı ve tanga külodu göründü. Bir kısmı amının yarığına girmişti.

Bakışlarımın yengemin amına kaydığını yengem de farkediyor, fakat toparlanmıyordu. Manzarayı görünce benim yarrak durur mu? Yarrağım şortumun içinde kol gibi oldu! Şortum kasmaya başladı, ister istemez şortumun üzerinden yarrağımı düzelttim ortaya yatırdım, değilse şortun paçasından dışarı çıkacaktı. Yengem de bu hareketimi kaçırmadı tabi, filmi bıraktı yarrağıma bakmaya başladı. Oturduğu koltukta rahat değilmiş gibi yapıyordu durmadan. Sonunda “Enişte yanına oturabilirmiyim? Bu koltuk pek rahat değil.” diye sordu. “Tabi ki!” dedim. Kalktı, biraz önce benim yarrağımı düzelttiğim gibi, o da tangasını düzeltti ve gülerek “Olmadık yerlerime kaçıyor durmadan.” dedi, yanıma geldi oturdu. “Aslında evde külot giymem hiç, hep külotsuz dolaşırım evde.” dedi. Ben hemen “Aşkolsun yenge, burası senin evin sayılır, gönlünce davran. Ben bi lavaboya gidip gelcem.” dedim ve kalktım.

Lavabo bahaneydi, yatak odasına karım uyuyor mu diye bakmaya gittim. Evet karım mışıl mışıl uyuyordu. Yinede birkaç kez “Karıcığım, karıcığım.” diye seslenip dürttüm, tepki vermedi. Salona döndüğümde yengem külodunu çıkarmış, kasıtlı olarak az önce benim oturduğum yere koymuş, ve yine dizleri karnına çekik bir şekilde oturuyordu. Yerime geçmek için yaklaşınca yengemin amı net bir biçimde görünüyordu. Yeni traş edilmiş, küçücük bir am. Amının yukarı kısmında süs mahiyetinde biraz kıl bırakmış, ve bir de “Love Me!” yazan bir dövme vardı! O anda yengemin çok azgın bir kadın olduğu ve kayınçomun da ne yaparsa yapsın yengemi asla zapt edemiyeceği hükmüne vardım. Aslında böyle bir kadını sikmek için azdırıcıya falan gerek yoktu bile diye düşündüm. Oturacağım yerde duran külodu elime aldım, oturdum. Oturduktan sonra külodu düzeltip dizimin üstüne koydum ve “Çok zevklisin.” dedim.

“Teşekkür ederim enişte de senin gibi takdir edecek adam nerdee…” dedi. “Aslan gibi kocan var ya işte, takdir etmiyor mu?” dedim. “Yok yaa enişte, kocamdan olsa olsa pısırık bir kedi olur anca. Evlendiğimizde dövmelerimi ilk gördüğünde ‘Bunlar ne be?’ diye mal mal baktı. Fantazi çamaşır alıyorum, ‘Bunlara mı para veriyorsun?’ diye dudak büküyor. Süs bırakıyorum, ‘Amını iyi traş edememişsin, kıl kalmış.’ diye moralimi bozuyor.” dedi. Olay kendiliğinden istediğim yönde ilerliyordu, “Şu dövmelerine bir bakayım hele.” dedim. Yengem hemen geceliğinin askılarını omzundan düşürdü ve o kartopu gibi beyaz memeleri ortaya çıktı. Dövmenin olduğu göğsünü alttan eline alarak hafif kaldırdı ve sanki ağzıma verecekmiş gibi bana doğru yaklaştırdı. “Biri bu, kaplan dövmesi. Nasıl? Beğendin mi enişte?” dedi. Ben dövmeye bakmıyordum bile, gözlerim fındık gibi sertleşmiş meme uçlarındaydı.

“Dedim ya zevkli bir kadınsın. Çok güzel bir dövme, aynı canlı gibi, sanki dokunacak kişiye saldıracakmış gibi duruyor.” dedim. “Yok yok, saldırmaz, dokun istersen.” dedi. İcraata geçme zamanı çoktan gelmişti. Önce parmaklarımla dövmesine dokundum, “Çok şeker yaaa, biraz seveyim.” deyip dövmedeki kaplanı sever gibi yapıp göğsünü okşadım. Sonra memesinin ucuyla oynayarak, “Öteki dövmeni de göstersene.” deyince yengem bacaklarını ayırdı. Ben “Bu daha da şekermiş.” deyip, memesini bıraktım, yengemin amındaki dövmeyle ve şerit şeklinde bıraktığı kıllarla ilgilendim. Yengem, “Kocamın hoşuna gideceğini bilsem, burama da piercing taktıracam.” deyip amının dudaklarını araladı ve klitorisine dokundu. “İşte tam buraya.” deyip klitorisini parmaklarının arasına aldı ve okşamaya başladı. Bu arada heyecandan boğazım kurudu, yutkunamıyordum bile. Benim yarrak da iyice kazık gibi oldu, nerdeyse şortumu parçalayacaktı.

Kalktım ve yengemin bacak arasına diz çöktüm. Yengemin elini klitorisinden çektim ve klitorisine dilimi dayadım, yalamaya başladım. Yengem “Ohhhh enişteee…” diyerek kollarını yana, kafasını da arkaya attı. Ben klitorisini yaladıkça yengem de amını hafifçe yukarı kaldırıyor, amını yalamamı istiyordu. Amının dudaklarını sırayla ağzıma alıp içime çekiyordum. Küçük amının küçücük deliğinden sular akmaya başlamıştı bile. Amının dudaklarını bırakıp amından süzülen suları yalamaya başladım. Dilimi amının daracık deliğine sokup çıkardıkça, yengem amını dilime doğru daha da bastırıyordu. Dilim amının girebildiği en derin yerine kadar giriyordu şimdi. Sonra iki eliyle saçlarımı tutarak kafamı hızlı hızlı, ileri geri hareket ettirmeye başladı. Yengem sanki amıyla dilimi sikiyordu. Sonra birden yavaşladı ve çırpınarak orgazm oldu. Ağzımı dayadım ve amından çıkan suların hepsini içtim.

Yengem birkaç saniye daha çırpındıktan sonra doğruldu, benim ayağa kalkmamı istedi. “Yarağını yalamak istiyorum enişte!” dedi. Şortumu indirdi, eliyle yarrağımı taşşaklarımla birlikte dibinden kavradıktan sonra yarrağımın kafasını yalamaya başladı. Taşşaklarımı sıkıyor, yarrağımı yarısına kadar ağzına sokuyor ve emiyordu. “Çok tatlı yarrağın var enişte, saatlerce yalayabilirim.” diyordu. Yengem öyle diyordu da, ben fazla dayanamıyacaktım, boşalmak üzereydim, yengemi hayal kırıklığına uğratacaktım. Zor durumdaydım, boşalsam rezil olacaktım. Boşalmama ramak kala yarrağımı yengemin ağzından çektim, “Yenge bisaniye dur, lavaboya gitmem lazım.” dedim. Yengem niyetimi anlamıştı, “Tuvalete gidip 31 çekeceksin değil mi? Yok öyle yağma! Ağzıma boşalmanı istiyorum, döllerini yutmak istiyorum!” deyip yarrağımı kavrayıp tekrar ağzına aldı ve emdi. Bir iki saniye zor tuttum kendimi, yengemin ağzına boşaldım!

Yengem döllerimi yalayıp yuttuktan sonra “Enişte yatakta devam edelim hadi.” deyince kendisi için hazırlanan odaya geçmeye karar verdik. Yengem odasına girerken, ben de bi koşu karıma bakmaya gittim. Karım öyle derin uyuyordu ki götünde pireler uçuşuyordu. Yengemin odasına girdiğimde yengem geceliğini çıkarmış, ayakta beni bekliyordu. Hemen soyundum ve ayakta öpüşmeye başladık. Yengemin boynunu, memelerini, meme uçlarını yalayıp emiyordum. Her yerini dişlemek istiyordum, yengem “Morartma aşkım, kocam şüphelenmesin.” diye uyardı beni. “Tamam aşkım.” dedim ve öpüşmeye devam ettik. Ellerimi de arkasına attım, kalçalarını yoğuruyordum. Yengem de elini yarağıma atıp sıvazlayınca, benim yarrak yavaş yavaş dikelmeye başladı. Yengem “Uzan aşkım.” deyip beni sırtüstü yatağa yatırdı. Kendisi de amı ağzıma gelecek şekilde, 69 pozisyonunda, üzerime çıktı.

Yengem benim yarrağımı yiyecek gibi somuruyor, ben de delicesine yengemin amını yalıyorum ve kalçalarını üfeliyorum. Yengemin götüne parmağımı sokunca, yengem “Merak etme aşkım, birazdan götümü de sikeceksin, sırada şimdi amım var!” dedi ve kalktı, Jokey pozisyonuna geçti, yavaşça yarrağıma oturdu. Bir türlü kabul etmek istemiyordum, fakat sanki yengem sikişmeyi benden iyi biliyordu. Profesyonel bir orospu gibi sikişiyordu, işi çok iyi biliyordu. Beni boşaltmadan kendisi müthiş bir şekilde boşaldı, orgazm oldu. Şaşkınlığım gittikçe hayranlığa dönüşüyordu. Yengem bu şekil sikişmeyi bizim saf kayınçodan öğrenmiş olamazdı, hiç mümkünatı yok! Bunlarla şimdi kafa yormanın sırası değildi, kendimi sikişe konsantre etmem ve zevk almaya bakmam gerekiyordu. Yengem sikimin üzerinden kalktı, yüzüme oturur gibi amını ağzıma dayadı ve bana amını, amının sularını yalattı.

Sonra yüzümden kalktı, yarrağımı yalayarak ıslattı ve “Kalk aşkım, sıra götüme geldi!” dedi. Yüzünü yatağın kenarına koyarak, halının üstünde domaldı. Eline tükürerek, parmaklarıyla tükürüğünü götünün deliğine sıvadı. İki elini arkaya atarak götünün yanaklarını yanlara ayırdı ve “Hadi aşkım, sik götümü!” dedi. Hemen yengemin arkasına geçtim, sikimi tutarak, kafasını göt deliğine soktum. Ben yengeme acı vermemek için çok dikkatli ve yavaş hareket etmeyi düşünüyordum. Fakat yengem, daha sikimin kafası götüne girer girmez, kendini geriye ittiriverdi. Bir seferde ne var ne yok hepsini almıştı içine. Yarrağım içinde, götüyle daireler çiziyordu. Sonra ileri geri salınmaya başladı. Yengemi belinden tuttum ve bende yengemin tersine ileri geri yapmaya başladım. Yengem götünü ileri çekince bende sikimi geri çekiyordum. Sonra yengem götünü arkaya getirince, bende sikimi ileri bastırıyordum.

Yengemle okadar muntazam bir ritim yakalamıştık ki, daha önce hiç kimseyle böylesine ritmik bir şekilde sikişmemiştim. Yirmi dakikaya yakın bu ritimde yengemin götünü siktim. Sonra ikimiz aynı anda hızlandık. Yengemin kalçaları kasıklarıma sert sert vurdukça, kasıklarım ve taşaklarım ağrımaya başladı. Yengem “Boşalacağın zaman haber ver aşkım.” dedi. “Tamam hayatım.” deyip yengemin götünü sikmeye devam ettim. Yengemin götünü sikerken aldığım zevk müthişti, fakat aynı zamanda da içimde bir burukluk vardı. Yengemin her halinden belliydi, yengemin götünü ilk siken erkek ben değildim. Yengemin götünü siken ilk erkek kayınçom da olamazdı. Bu arada boşalmak üzereydim, yengeme “Boşalacam hayatım.” dedim. Yengem “Dur boşalma daha.” deyip yarağımı götünden çıkardığı gibi ağzına aldı ve emmeye başladı. Yarrağımı emerken de kafasını yukarı aşağı sallayarak, boşalabileceğimi belirtiyordu. Zaten yengem istese de istemese de boşalacaktım.

Yengemin ağzına öyle bir tazyikle boşaldım ki, nerdeyse spermlerimin tamamına yakını yengemin ta midesine kadar fışkırmıştır. Yengem damarlarımı kurutacakmış gibi emiyordu yarrağımı. Spermlerimin hepsini yalayıp yuttuktan sonra, “Harikaydın erkeğim!” dedi ve kalktı, öpüşmeye başladık. Ben de yengeme, “Asıl harika olan sensin aşkım, harika sikişiyorsun!” dedim. Yatakta birbirimize yarım saat kadar sarılıp uzandıktan sonra yengem, “Aşkım, şimdi karının yanına git yat, anlamasın. Bundan sonra bol bol sikişiriz.” dedi. “Tamam hayatım.” deyip yengemi öptüm ve banyoya gittim, duş aldım. Sonra da karımın yanına yatmaya gittim. Karım hala uyuyordu, uyanması da imkansız gibiydi. Karıma arkasından sarılarak, sanki yengeme sarılmışım gibi yattım uyudum.

Ertesi sabah kayınçom da geldi, hep birlikte kahvaltı yaptık. Kayınçom, karısının bizde kalmasına müsade ettim diye, bana teşekkür etti, “Sağol enişte, çok makbule geçti, gözüm arkada kalmadı.” dedi. Ben de “Ne önemi var kayınço, ev sizin. Nezaman istersen getir yengemi bizde kalsın.” dedim. Karım da “Tabi tabi, bundan sonra her Nachtdienst’in olduğunda mutlaka getir, bizde kalsın, getirmezsen darılırım valla.” diyerek beni destekledi. Yengemin ise ağzı var dili yok, sadece yüzünde küçük bir tebessüm. Ohh beee, herkes memnundu! Bundan sonra ayda enaz dört gece yengemi sikecektim. Hemde kendi evimde. Hemde yengemi kayınçom kendi elleriyle getirecekti. Hemde karım yan odada uyurken. Bundan sonra yengem yatılı geldiğinde tek yapmam gereken şey, sadece karımın içeceğine uyku hapı atmak olacak!

Categories
Uncategorized

Alinti

Alinti

Çömelmiş Çamaşır Yıkayan Yengemin Külotunu Görünce! (Hakan 25 Y., Aksaray / Türkiye)

Selam arkadaşlar, ben Hakan. 25 yaşındayım, bekarım. Aksaray’ın küçük bir köyünde yaşıyorum. Ben de size abimin karısı yengemi siktiğimi anlatacağım. Yengem ben daha 6 yaşındayken abimle evlendi ve bizim aileye gelin geldi. Abim şu anda 44 yaşında. Yengem ise 41, oldukça kilolu, 120 kilonun üzerinde, koca götlü, koca göğüslü, normal güzellikte köylü bir kadın. 3 çocukları var, en büyüğü kız evlendi ve yurtdışında yaşıyor. Geriye kalan 2 çocuk ta erkek, biri 16 ve en küçüğü 7 yaşında. Köyde abimle evlerimiz aynı avlunun içinde, dip dibe. Bundan 5 sene önce annemi, 2 sene önce de babamı kaybettik. Yani 2 senedir bizim evde ben tek kalıyorum. Bekar olduğum için, bizim evin işlerini ve temizliği falan da yengem yapar.

Askerden geldiğim günlerdi. Askerden gelen arkadaşlar bilir, çok azgındım. Bir sabah avludan gelen türkü sesiyle uyandım. Tül perdeden dışarı baktığımda gözlerime inanamadım. Yengem avluda türkü söyleyerek çamaşır yıkıyordu. Çömelmiş, önünde leğen, eteğini dizkapaklarına kadar toplamış ve alttan beyaz külotu görünüyordu. Aramızdaki mesafe 3 metre anca vardı. Yengemi ilk defa bu halde görüyordum, bu güne kadar ayak bileğini dahi çıplak görmemiştim. Bacakları çok kalın, ama bembeyaz, süt gibiydi. Tül perdenin arkasından yengemi röntgenlemeye başladım. Zaten azgındım ve yengemin bacaklarını ve külotuna sığmayan amını gördükçe daha bir felaket azdım, yarağım kazık gibi oldu. O ana kadar yengem hakkında en ufak cinsel bir düşüncem olmamıştı, ama o anda elim yarağıma gitti ve yengemi röntgenleyerek 31 çektim. O günden sonra yengem 31’lerimin kraliçesi oldu. Aklımdan yengemi sikme fikirleri de geçiyordu, ama hiç teşebbüs edemedim. Çünkü çok korkuyordum, yengem çok dindar, namuslu ve çok da ters biridir.

Bundan 8 ay evvel, abim yanında çalıştığı ağayla birlikte tarladan taktörle gelirlerken, traktör devrilmiş, ağa ölmüş ve abim de ölümden dönmüştü. Ama kazadan sonra abimin belden aşağısı tutmaz olmuştu. Hastane, doktor, iğne ilaç derken abim yatağa mahkum oldu ve yengemle de ayrı yatmaya başladılar. Abim televizyonlu odada, yengem de yatakodasında küçük oğluyla beraber yatıyordu. Abimin büyük oğlunu ise ablası, kazadan bir ay öncesinden eniştesinin yanına çalışmaya yurtdışına götürmüştü. Şimdi evde bir tek küçük oğlan ile kalmışlardı. Zamanla artık abim de, biz de abimin bu durumuna alıştık.

Günler böyle geçip gidiyordu, ama benim yengeme karşı arzum hergün biraz daha artıyordu. Bir kış günüydü, biraz abimle muhabbet edeyim diye onlara gittim. Ama yengem her odaya gidiş gelişinde her yeri löpür löpür sallanıyordu. Hele o geriye çıkık koca götü yokmuydu, sanki eteğin içinde yastık varmış gibi duruyordu. Göğüslerine ise herhalde dar bir sütyen takmıştı ki, sütyen göğüslerini yukarı doğru sıkştırmış, yanlardan biraz taşmış, ama dimdik duruyorlardı. Ben bunları görünce benim yarak hareketlenmeye başladı ve kalkık sikle abime yakalanmadan gitmek istedim. Vedalaşıp kalktım. Tam dış kapıdan çıkacakken yengem arkamdan seslendi, “Çay koydum!” diye. Ben de dönüp, “Yok sağol yenge, içmeyeceğim!” dedim. Ama benim yarak pantolona sığmıyordu. Yengem görmüştü yarağımın kalkık olduğunu, gözü önümdeydi. Birşey demeden uzaklaştım ordan…

Birkaç gün sonra yengem yeğenimle gelerek, “Çocuk sabaha kadar uyumadı, ateşi var, şehire hastaneye götürelim!” dedi. “Tamam yenge!” deyip, komşulara arabaya baktım, ama herkes şehire gitmişti. Köy dolmuşu vardı, mecburen onu beklemeye başladık. O da hep tıka basa dolu oluyordu, üstelik o gün şehirde köylüler için kurulan pazar vardı. Sonunda dolmuş geldi, en arkada sadece 1 kişilik boş yer vardı. Arkadaki yaşlı kadın seslendi, “Evladım gelin buraya oturun, sıkışırız!” diye. Ben cam kenarına geçtim, yengem kadına dönük olarak aramıza oturdu, kadınlardan bir de yiğenimi kucağına aldı. Ve Dolmuş hareket etti. Ama yengemin koca kalçası tam önüme baskı yapıyor, götünün yarığını önümde hisediyordum. Doğal olarak benim yarak coştu, kazık gibi oldu. Bir yere de dönemiyorum, yarrağım yengemin devasa götünün yarığının arasına gömüldü sanki. Yengemin bunu hissetmemesi mümkün değildi. Çok korkuyordum. Ama bir terslik vardı, sanki yengem de kendini bana bastırıyordu. Neyse, kazasız belasız (küloduma boşalmadan) şehre geldik. Hiçbir şey olmamış gibi hastaneye gidip, yiğenimi muayene ettirdik. Sonra yine bir Dolmuşla köye geri döndük. Dönüşte bindiğimiz Dolmuş fazla kalabalık değildi.

Ertesi gün öğlene doğru yengem bizim evi temizlemeye geldi. Ama yengemin derdi temizlik değilmiş, divana oturdu ve “Gel otur şöyle bakalım, konuşalım biraz!” dedi. “Buyur yenge?” diyerek, yengemin yanına oturdum. Yengem direkt, “Utanmıyormusun sen?” dedi. “Ne oldu ki yenge?” dedim. “Bilmiyormuş gibi davranma! Dolmuştan bahsediyorum!” dedi. Ben de, “Yenge Dolmuş tıka basa doluydu, bunu kendin de biliyorsun, kımıldayacak yer mi vardı sanki?” dedim. Yengem, “Tabii tabii! Dolmuş dolu diye beni nerdeyse götümden siktin ulan!” deyince, ben utancımdan yerin dibine girdim. Yengem, “Demek kaynımın siki yengesine de kalkıyormuş!” dedi. Benim verecek cevabım yoktu, ama yengem böyle götlü sikli konuşunca, elimde olmadan benim yarak hareketlenmeye başlamıştı. Bu da yengemin gözünden kaçmadı tabii, “Bak bak, işte yine kalkıyor! Ne biçim erkeksin sen, insan hiç yengesine sikini kaldırır mı? Oğlum amsızlık başına mı vurdu senin?” dedi. Yengemin söyledikleri doğruydu, ama bunu söyleyiş tarzı çok zoruma gitmişti, “Yenge bak ayıp oluyor, böyle terbiyesiz terbiyesiz konuşma!” dedim. Yengem, “İyi valla, sen yengene yarrağını kaldırınca ayıp olmuyor da, ben böyle konuşunca mı ayıp oluyor?” dedi.

Birden tepem attı, “Yeter be! Benim başıma amsızlık vurmuşsa, senin başına da yarraksızlık vurmuş!” deyip, yengemi divana yatırdım ve üzerine çullandım, boynunu boğazını öpmeye başladım. Yengem, “Ne yapıyorsun? Ben senin yengenim, abinin karısıyım! Dur yapma! İstemiyorum!” diyor ve altımda debeleniyordu. Ben de, “Bal gibi de istiyorsun yenge, abim kaza yaptı yapalı erkeksizsin!” dedim. Yengem, “Orası öyle de, ama abini aldatmam mı gerek?” dedi. “Yenge, bırak naz yapmayı da, gel birbirimizin ateşini söndürelim, ikimiz de sikişmek için kuduruyoruz işte!” dedim ve devam ettim boynunu boğazını öpüp yalamaya. Bu arada benim yarrak yengemin koca göbeğine baskı yapıyor ve heyecandan dizlerim titriyordu. Yengemi sarmalamıştım, ama yengem kollarımın arasına sığmıyor, ellerim kalçalarına yetişmiyordu. Ama her yeri yumuşacıktı. Boynundan sonra yüzüne, dudaklarına öpücükler kondurmaya başladığımda, artık yengem de debelenmeyi bıraktı. Şimdi yengemin koca memelerini okşuyordum, ama onlar da ellerime sığmıyordu…

Yasak ilişki olduğundan olsa gerek, çok zevk alıyordum, çünkü kollarımın arasındaki kadın benim abimin karısıydı, yengemdi. Yengem de sonunda naz yapmayı bırakmış ve dudaklarıma yapışmıştı. Dudakları çok kalındı ve dudaklarımı öyle bir emiyordu ki, anlatamam. Yengem sonra elini benim eşofmandan içeri soktu. Yarrağımı elleyince birden durdu ve yüzüme bakarak, “Bu ne lan?” dedi. “Ne oldu yenge?” dedim. “Ulan bu nebiçim yarak böyle, keser sapı gibi!” dedi. Ben de, “O keser sapını şimdi senin amına köküne kadar sokacam!” dedim. Yengem yarağımı eşofmanımdan çıkarıp baktı ve “Ohhh, tam amıma göreymiş!” dedi. Divan hiç rahat değildi, kalkıp yatakodama geçtik. Yengem hemen soyunmaya başladı. Benim kalbim öyle bir atıyor ki, sanki yerinden çıkacak. Yengem soyundukça ben azıyorum. Bir de kırmızı bir sütyen takmış ki, göğüsleri her yerinden taşmış. Sütyenini çıkartınca göğüsleri ta göbeğinin üstüne düştü. Göğüs başının 10-15 santim çevresi simsiyah, ama vücudunun geri kalan kısmı bembeyaz, süt gibi, leke yok. Göğüs uçları ise fındıktan daha büyük, tam emilmelik…

Eteğini de çıkarınca ben bir tuhaf oldum, altında yine kırmızı, dantelli bir külot vardı. Ama beni tuhaf eden külot değil, yengemin göbeğiydi. Göbeği çok aşağıya sarkık ve göbek deliğinden aşağıya doğru göt yarığı gibi duruyordu. Göbek kısmı ise çok buruşuktu. Kollarının üst kısmı, benim bacağım kadar kalın ve etliydi. Bir bacağı ise, benim iki bacağımdan daha kalındı. Bu arada ben de boxerime kadar soyunmuştum. Ben boxer ile, yengem de külotla, yatağa girdik. Yorganın altında ben boxerimi çıkardım, yengem de külotunu çıkarıp yastığın kenarına koydu. Yengem yataga sırt üstü uzanmıştı, bense tam üstünde değil hafif yan dönmüş şekilde, yengemin yüzünü öpüyor, kulak memelerini emiyor, bir yandan da koskoca göğüslerini yoğuruyordum. Yengemin göbeğine elimi attım. Göbeği buruşuk olduğu için, elim sanki pütür pütür birşeylere değiyordu. Bu arada öpüşüyorduk ve yengem dilini ağzımın içine sokmuş, ben de dilini emiyordum…

10 dakika falan öpüştük. Yengem kısık bir sesle, “Dayanamıyorum, hadi artık sok amıma, amımın içinde soba yanıyor sanki!” dedi. Ben de, “Sabret yenge! Merak etme o gördüğün keser sapı gibi yarrağı amının dibine kadar oturtacağım!” dedim. Yengem, “Hadi aslan kayınım, sok amıma yarrağını, sik yengeni!” diyor, beni daha da çıldırtıyordu. Ama öyle hemen sikmeyecektim, tadını çıkaracaktım. Göğüslerine yumuldum, güzelece o siyah kısmı yaladıktan sonra, ağzımın içine alabildiğim kadar alıp emmeye başladım. Süt kokan memelerini öyle bir emiyorum ki, yengem zevkten kuduruyordu. Fındık gibi ucunu dudaklarımın arasında iyice bir eziyor, sonra var gücümle içime çekiyorum. Yengem çığlık atacak, ama atamıyor, ağzına yorganı almış, inleyerek burnundan soluyordu. Göğüslerinden göbeğine indim. Göbeğini avuçladıkça elime et doluyor, iyi bir sıkıyorum, dilimi göbeğinin koca deliğine sokup sokup çıkarıyorum, dilimle göbeğini sikiyordum adeta. Göbek kısmındaki etleri ağzıma alıp somuruyordum. Bukadar zevkli kılan ise, şuan her yerini emdiğim 3 çocuk annesi kadının, abimin karısı, yani yengem olmasıydı…

“Bacaklarını topla yenge!” dedim. Yengem, “Niye?” dedi. Ben de, “Amını yalayacam!” dedim. Yengem şaşırmıştı, “Am yalanır mı hiç?” dedi. “Yalanır, sen bana bırak!” dedim. Yengem ise, “Hadi kurban olayım sok yarağını amıma artık!” deyip, beni mahf ediyordu. Yorganın altında amını göremiyordum. Dilimi değdirdiğimde yengemden, “Ihhh!” diye bir ses çıktı. Dilim, baya büyük, biraz da pütürlü birşeye değmişti. Merak ettim ve elimle yokladım amını, kocaman bir yarıktı. Elimi yukarıya doğru götürdüğümde ise, elime kocaman birşey geldi. Merakla yorganı açıp bakmak istedim. Yorganı açınca, yengem, “Ne oluyor? Yorganı kapat, üşüyorum!” dedi. Ben de, “Sikecegim amı görmek istedim sadece!” dedim. Yengem, “Bildiğin am işte! Hadi, yanıyor amım, sok yarrağını!” dedi. Ama ben yengemin amını görünce şok olmuştum. Yengemin amı gerçekten çok büyük, aşırı sekilde kabarık, derin bir çizgi, yaklaşık 20 santim uzunluğunda. Amındaki kılları ise arpa boyu kadar vardı. Ama beni bundan çok şaşırtan, biraz önce dilime değen o kocaman pütürlü şeyin, kilitorisi olmasıydı. İlk defa böyle birşey görüyordum. Siktiğim oruspuların amlarını da görmüştüm, porno filmlerdeki kadınların amlarını da görmüştüm, ama böyle bir şey ilk defa görüyordum. Yengemin kilitorisi Ceviz büyüklüğünde, çok kaygan ve biraz da pütürlüydü.

O koca kilitorisi avcumun içine alıp, sıkmaya ve okşamaya başladım. Yengemin aldığı zevle gözünden yaşlar gelmişti. Yengem tekrar üşüdüğünü söyleyince, yorganı tepemize çektim, yengemin geriye yasladığı bacaklarını kollarımla alttan sıkıca kavrayıp, kafamı yengemin o koca amına gömdüm. Dilimi amının derin yarığına sokup alttan yukarıya doğru yalıyordum. Burnum kilitorisine değince duruyor ve o büyük kilitorisi ağzımın içine alıp, güzelce emiyordum. Klitorisi ağzımı komple dolduruyordu ve var gücümle içime çeke çeke emiyordum. Amının koca dudaklarını parmaklarımla ayırıp, dilimi amının deliğinin içine sokuyordum. Ağzımın içi yengemin amının sularıyla yapış yapış olmuştu. Fakat çok güzel tadı vardı, amından akan suların hepsini yaladım yuttum. Sonra yorganın altından çıkıp, yengemin kafa hizasına geldim. Yengem kısık bir sesle, “Beni öldürdün!” dedi. Ben de, “Güzel değilmiydi yani?” dedim. “Güzel ne demek, şahaneydi! Abin hiç yapmazdı böyle, sadece üstüme çıkar, 1-2 depinip inerdi. Sonra da iyi siktiğini zannederek övünürdü!” dedi. Ben de, “Yenge, sana sikişmek nasıl oluyor gösterecem!” dedim. Ağzımı yengemin külotuna sildim ve tekrar öpüşmek istedim.

Yengem dudaklarını kaçırıp, “Hani, nezaman sikeceksin? Akşam oldu, daha yarağını amıma sokmadın!” dedi. “Sokacam sokacam merak etme, ama önce sen de benim yarağımı bir yala bakalım, ondan sonra!” dedim. Yengem çekine çekine yorganın altına girip, yarağımı 2 eliyle gövdesinden tutup, kafasına dilini değdirmeye başladı. “Ağzına al, em!” dediğimde, “Kafası çok büyük, ağzıma sığmaz!” dedi ve ağzına sığdırabildiği kadarını alıp, emmeye başladı. Ama öyle bir emiyor ki, ‘Cork, cork!’ ses çıkıyor. Gövdesinden de sıkıca tutmuş, yarağımın damarları patlayacak zannettim. Kalbim sanki yarağımın kafasında atıyordu. Yengem yarağımı biraz daha emdikten sonra yorganın altından çıkıp, “Tamam, isteğini yaptım, hadi şimdi sik beni!” diyerek yanıma sırt üstü yattı.

Artık benim de fazla sabredecek halim kalmamıştı, yengemin kalın bacaklarının arasına girdim. Yengem yastığın birini koca götünün altına koydu, amı kabak gibi ortaya çıktı. Yarrağımı kökünden tutup, kafasıyla yengemin amına birkaç kere sertçe vurdum, sonra amının yarığına güzel bir fırça çektim, o büyük kilitorisine yarağımın kafasını biraz sürttüm. Yengem kafasını bir oraya bir buraya çevirip duruyor, “Hadi sok artık!” diye yalvarıyordu. Bacaklarının arasına güzelce yerleştim, yengemin dev cüssesinin üstünde çocuk gibi kalmıştım. Sadece kafalarımız yorganın dışındaydı. Yengemin amı sırıl sıklam ve çok aşırı kaygan olmuştu. Yarrağım yengemin amına santim santim giriyordu. Yengemle göz gözeydik ve nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Ani bir hareketle öyle bir yüklendim ki, yarrağım yengemin amının dibine kadar oturdu. Yengemden öyle bir, “Ohhh!” çıktı ki, anlatamam. Yengem bacaklarıyla beni içine hapsetti ve yüzüme zevkle karışık acıyla bakarak, “Yarrağın mideme kadar oturdu!” dedi…

Yengem bacaklarını gevşettiğinde, ben de yavaş yavaş amına girip çıkmaya başladım. Birkaç dakika sonra tempomu giderek hızlandırdım. Artık yengemin amına her vurduğumda, taşaklarım yengemin götüne çarpıyordu. Yengem de o kalın yumuşacık kollarıyla beni sıkıca sarmıştı. Var gücümle yengemin amının en dip noktalarını yarağımın kafasıyla dövüyordum. Yengem boynumu boğazımı, nerem denk gelirse koparacak gibi emiyordu. Ben 15 dakika deli gibi pompaladıktan sonra yorulmuştum ve artık boşalmak istiyordum, ama önce yengem boşalsın diye bekliyordum. Yengeme sordum, “Boşalmıyormusun daha?” diye. Yengem kısık bir sesle, “Üçüncüye boşalacam!” dediğinde şaşırmıştım. “Ben de boşalmak üzereyim, beraber boşalalım!” dedim. Yengem, “Tamam canım!” deyip, bir süre sonra da, “Ben geliyorum!” diye inledi. “Ben de geliyorum!” deyip, son defa bir yüklendim ve içine patladım. Döllerim şelale gibi geliyordu, hiç bitmeyecek zannetim, boşaldıkça boşalıyordum. Yengem de, “Aslan kayınım, sula yengenin yanan amını! Ohhh!” diyerek inliyordu…

Hayatımda hiçbir şeyden bu kadar zevk almamıştım. Keyifle bir sigara yaktım. Sigaramı içerken de yengeme, ilk defa onu çamaşır yıkarken bacaklarını ve külotunu görüp 31 çektiğimi anlattım. Yengem de gülerek, “Seni hınzır seni! Ama birdaha 31 çekip döllerini boşa akıtırsan, valla öldürürüm seni! Bundan sonra hep beni sikeceksin!” dedi ve dudaklarımdan öptü. Sonra da, “Ben gideyim artık, daha yemek yapacam!” diyerek, giyinip gitti…

Ertesi sabah yine avludan gelen türkü sesiyle uyandım. Pencereden baktığımda, yengem yine çamaşır yıkıyordu. Ama busefer eteği kapalıydı, hiçbir yeri görünmüyordu. Pencereyi açıp, “Günaydın yenge!” dedim. Yengem de gülümseyerek, “Günaydın!” dedi ve gözlerimin içine bakarak eteğini dizkapaklarına kadar sıyırdı. Altına külot giymemişti, gülerek bana amını gösteriyordu. Ben de şakasına 31 çekiyormuş gibi yapınca, yengem hemen eteğini indirdi ve kaşlarını çatıp, “Öldürürüm valla seni!” dedi :))

Categories
Uncategorized

ÖZGE YENGEM DEVAM HİKAYESİ BÖLÜM: 2

ÖZGE YENGEM DEVAM HİKAYESİ BÖLÜM: 2
Kahvemi alıp içeriye geçtim. Halam yanıma gelip neyi nasıl yapacağımı anlatıyordu. Halamın üzerinde beyaz dekolteli gömlek ve dapdar bir pantolon vardı altında. Büyük topuklu ayakkabıları ile daha da uzun görünüyordu boyu. Resmen at gibi kadındı. Halamın hikayesini bilmiyordum. Neden ayrıldığını, neden yalnız başına böyle güçlü kalabildiği hakkında en ufak fikrim yoktu. Halam iş ile alakalı şeyleri bana tarif ettikçe ben resmen onu dinlemiyor aklımda bu sorularla düşüncelere dalıyordum. En sonunda dayanamadım ve sordum;

– Hala ?
– Efendim halasının canı?
– Kızmazsan sana bir şey sormak istiyorum.
– Aaa deli misin ayol niye kızayım ne oldu nereyi anlamadın?
– O değil hala hepsini anladım benim sormak istediğim eşinle neden ayrıldın? Yanlış anlama da nasıl bu dereceye gelebildin tek başına nasıl güçlü kaldın. Sormamın nedeni biz her şeyimizi kaybettikten sonra böyle güçlü kalamadım.
– Hımm o konu konuşalım tatlım ama öyle üstü körü olmaz. İş çıkışı gel bize gidelim güzel bir masa kurayım ikimize konuşalım olur mu ?
– Olur tabi hala
– O zaman şimdi anladın dimi tüm işleri gelen telefonlara bakacak randevu oluşturacak, gelen misafirlere çay kahve daya işte takıl kafana göre.
– Tamam halam.

Zaman ilerledikçe yavaş yavaş insanlar telefonu çaldırmaya başlamış, ofise gelmeye başlamışlardı. İlk tedavi olmaya gelen Müzeyyen hanım idi. 45’li yaşlarda zengin şatafatlı takılarıyla şaldır şuldur yürüyordu. Hoş geldiniz diyerek karşıladım. Kim bu yakışıklı Melike diye söyleniyor kevaşe gibi kahkaha atıyordu. İçimden ulan esk**en sizin gibileri ne geçirdim elimden anca gül amk diyordum. Halam melike:

– O yakışıklı benim yeğenim olur müzeyyen abla
– Ay maşallah boya posa bak çok yakışıklı neden görmedik bu zamana kadar biz?

Bundan sonra sık sık göreceksiniz diye girdim lafa.
– Böyle güzel hala’yı bulmuşum bundan sonra sık sık göreceksiniz merak etmeyin.

Yaaa çokta kibar şuna bak şeker şey diye çocuk gibi yanaklarımı sıktırıyor seviyordu. Müzeyyen hanım tedavisi için halam ile odaya geçtiler. Kendime bir kahve daha koydum ve telefonumda gezinmeye başladım masamın önünde. Zeki yazıyordu whatsaptan.

– Hacı gülle akşama planın yoksa bir bara gidelim be yanık külotlu çorap kokusundan gına geldi her akşam her akşam.
– Kanka gelemem halam ile akşam yemeği yiyeceğiz.
– Halan ? akşam yemeği? Normal aile yemeği mi başbaşa mı ?
– Baş başa kanka.
– Uuuu o zaman hadi kolay gelsin hacı gülle.
– Lan olum kadın halam halam!
– Yo olom kodon holom holom amına koduğumuna bak hele ailedeki yengeleri de ben düdükledim demi.
– Ya o başka
– Ne başka amcık hoşafı kadın yıllar sonra çıkagelmiş halan olsa ne yazar yapıştır kardoo
– Saçma sapan konuşma hadi çalışıyorum sonra konuşuruz
– Çok yorma hacı gülle kendini akşama da belin çalışcak gibi pompa pompa ahaha

Telefon çalıyordu arayan Zeliha adında bir kadındı.

– Alo diş hekimi melike hanımın yeri mi?
– Evet buyurun nasıl yardımcı olabilirim?
– Gün içerisinde boş vaktiniz var mı acaba?
– Şuan gün boyu programımız dolu ama kendisine bir sorayım numaranızı alabilir miyim geri dönüş için.
– Tabi 0500………
– Tamamdır geri dönüş yapacağım Zeliha hanım.
– Teşekkürler.

Halamın müzeyyen hanımla ilgilenmesini bekledim içeriden çıktığı zaman Müzeyyen yarrak yemiş bülbül gibi ağzını açamıyordu. Geçmiş olsun diyerek koltuğa geçirdim daha sonra halamın yanına gidip boş vakti olup olmadığını birisinin muayene geleceğini söyledim. Kendisi de öğle arasında gelsin yemekten feragat ederiz dedi. İş yeri telefonundan değil de nedense kendi telefonumdan aradım Zeliha hanımı. Öğlen 12 gibi gelebileceğini söyledim ve kapattım. Tüm müşterilere geri dönüşü iş yerinin telefonundan değil de kendi cep telefonumdan yapıyordum. Daha kolayıma geliyordu klasik ev telefonundan aramaktansa. Başka bir kişi daha gelmişti ismi Veysel idi. Kanal tedavisi için halam onunla ilgileniyordu saat 11 olmuştu bile. O sırada müzeyyen hanımın yanına oturdum ve kendisine kahve ikram ettim

Müzeyyen;
– Ayol nasıl içeyim ağzımı açamıyorum.
– Pardon doğru ya geçmiş olsun tekrardan
– Deli çocuk anlat bakayım nereden geldin neler yapıyorsun?
Meraklı meraklı sorular soruyor, bir yandan yanağını tutuyor ağzını açamıyordu.

– İzmirden geldim, ailemle birlikte taşındık buraya dedim geçiştirdim fakat müzeyyenin dur durak bilmeyen soruları kesilmiyordu.
– Peki kız arkadaş yaptın mı bakayım? Kesin kapmıştır kızın biri seni?
– Tavuk muyum efendim ben kapıyorlar hemen?

Kadın ağrısına aldırmadan kahkaha atıyordu.

– Ay hiç gülesim yoktu. Tavuk değilsin tabi de tarık akan gibi çocuksun.
– Teşekkür ederim ama şuan onlara ayıracak vakit bulamıyorum. Daha alışmaya çalışıyorum siz ne iş ile meşgulsünüz?
– Psikiyatriyim hayatım ben. Ofisim de 2 sokak ötede ben artık kalkayım seni de beklerim.
– Merak etmeyin kısa sürede delireceğimi düşünüyorum en kısa zaman da gelirim.
– Hahaha deli çocuk
Diye kahkaha atıyordu. Kapıya kadar eşlik ettim. Saat 12 olmuştu halam dışarıdan yemek söyledi. Yemeği beklerken yarım saati geçti geçmemişti ki Zeliha hanım gelmişti. Bu gez sarışın 25 li yaşlarda 170 boylarında hafif balık etli bir kızdı. Hoşgeldiniz diye karşılarken ağzımın suyu akıyordu resmen. Halam da bunu fark etmiş olmalı ki bana bakıp gülüyordu. Kız mini etek kısa büstiyer ile karşımda melek gibi duruyordu. Böyle bir güzellik olamazdı. Donmuştum resmen kız bir şey anlatıyor ama ne anlatıyor dinlemiyordum ki. O sırada halam kolumdan tutup çekti.

– Kuzey’cim hadi kahve katar mısın bize.
– Tabi tabi hala diye kekelemiştim.

Kahve doldurmak için giderken kız bıyık altından bana gülüyor, gözlerimi ondan alamıyordum. Daha sonra oturdular laflıyorlardı kapı çaldı. Yemeğimiz gelmişti.

Halam:

– Kuzeycim sen ye istersen bekleme beni ben Zeliha hanıma bakayım daha sonra yerim.
– Yok hala ben doydum ya
– Aa ne yedin de doydun.
– Gözlerim doydu.

Halam gülmemek için kendinni tutuyor Zeliha kahkaha atıyordu. Neyse onlar geçti içeriye ben kaydını yapıyordum kimliğini bırakmıştı. Kızın kimliğinin direk fotosunu çektim daha sonra sosyal medyada arar bulmaya çalışırım diye. Ben kaydını yaptım bitirdim onlarda kısa sürede içeriden çıktı halam randevu vermişti onu deftere yazmamı istedi. Zeliha ile tokalaşmış daha sonra görüşmek için haberleştmiştik. Tabii ki randevusu için özel değil.

Halamla geçtik yemeğimizi yedik böyle böyle akşam etmiştik artık. Saat 5,30 olmuştu. İşin açıkçası çok güzel geçiyordu alışmıştım hiç sıkılmadım. Tabi böyle güzel kızlar her gün gelse sıkılmam ne mümkün.
Halam:

– Hadi hayatım hazırlan çıkıyoruz. Oo benim oğlan gelmiştir bile eve geç bile kaldık bugün.
– Olsun hala anneme geçicekti zaten
– Aa doğru ya o zaman gel markete falan uğrayalım eve giderken.

İş yerinin laptopunu randevu defterini falan aldım çantaya halama kapıyı açtım çıkması için gözlerimin içine bakıp gülüyordu resmen çok saf bir sevgisi vardı hissediyordum bunu. Yani yan gözle bakamazdım bu kadına gerçekten saf seviyordu.
Ama o önümde merdivenlerden inerken gözlerim götünden ayrılmıyordu. Asansörün bozuk olduğuna dua ettim resmen. Onun o büyük götünü izlerken tökezledi birden topuklu giydiği için zor yürüyordu. Düşecek gibi oldu ki hemen arkasından beline sarıldım.

– Ay ay ay off nefret ediyorum merdiven inmekten ayağımı acıttım ya.
– Aman hala dur gel tut beni beraber inelim.

Topuklu ayakkabılarını çıkartmış eline almıştı. Bir elimle belini sarmıştım oda kolumdan sarılmıştı bana destekleyerek iniyordu. Ayağı baya acımış olmalı tam basamıyordu. Zar zor indik 5. Kattan aşağıya. Anahtarı uzattı.

– Hayatım bu ayakla süremem sen sürer misin?
– Tabi hala gel geçelim araca.

Belinden tutup yürüyorduk. O anlar resmen bitsin istemiyordum mis gibi kokusu burnumu okşuyor, göğüsleri tenime temas ettikçe yeni ergenliğe girmiş çocuk gibi içimde heyecanlar uyanıyordu. Halamı arabaya bindirdim bileğini ovuşturmak için eğiliyor, eğildikçe gömleğinden memeleri taşıyordu. Direksiyona geçtim ve arabayı çalıştırdım.

– Canım markete girelim
– Ama ayağın hala istersen doktora götüreyim seni önce.
– Yok evde buz koyarız bir şey olmaz. Şimdi ben liste yazıcam yol üstünde Migros var ordan alırsın olur mu ben arabada beklerim seni.
– Tabi hala ne demek sen yaz ben alırım alınacakları.

Halam çantasından not defterini ve kalemini çıkardı birşeyler yazıyordu. Bende arabayı sürüyor marketi bulmak için çevreme göz atıyordum, derken karşıma büyük Migros yazısı çıktı. İçeriye girdim ve otoparka arabayı park ettim. Halam cüzdanından kredi kartını ve listeyi verdi bana.

– Bunları al hayatım akşam bir kutlayalım işinin ilk gününü.
– Tamam hala.
Kağıdı elime alıp indim arabadan. İlerledikçe ne yazdı diye listeye bakıyordum listede rakı, şarap, et bir dünya şey yazıyordu. Dedim kim yiyecek, kim içecek bu kadar. Alkole abanmış resmen tekila viski bile yazmış yok artık ya diye gülüyordum. Markete girdim tek tek listede yazan her şeyi almıştım ellerim dolu çıktım marketten halam arabadan inmiş sigara içiyordu. Bagajı açtı bana ve içeriye koydum aldıklarımı.

– Hala sünger bob muyuz biz kim içecek bu kadar şeyi?
– Hahaha bakma sen sağlam içiciyimdir ben.
– Alla alla hiç göstermiyosun ama.
– Görürsün ahaha hadi gidelim bakalım.
– Ayağın nasıl oldu?
– Üstüne basmadığım sürece çok iyi.
– Bak istersen gösterelim bir
– Yarına kadar geçmezse sabah gideriz.

Arabaya bindik halam oğlunu arıyordu ne yaptığını soruyordu. Annemi çok sevmiş, annem onun karnını doyurmuş, meyve tabağı yapmış bilgisayarımda oyun oynuyormuş önce ödevler bitecek geliyorum almaya dediğinde gelmeyecem burda kalacam ben diye mızmızlanıyordu halam da olmaz yengene eziyet etme falan diyor bizim eve gidiyorduk. Eve gittiğimiz de halam topallıyordu tekrar beline girdim ve eve çıktık. Ne yaptı ne ettiyse oğlunu ikna edemedi eve götürmeye çocuk bilgisayarıma aşık olmuş inmiyordu tepesinden annemde onu çok sevmiş kendi oğlu gibi ilgileniyordu. Annem :

– Melike bırak kalsın bugün bizde yarın zaten hafta sonu abisi getirir sana.
– O zaman bende abisini alıyorum yengecim oğlanları bugünlük değişelim.
– Ahaha al senin olsun zaten büyüdü sevilmiyor küçük çocuk gibi.

Yengem gülerek elini yüzüme götürmüş sıvazlıyor okşuyordu.
– Sevilmez mi hiç abim nerede?
– Gelmedi daha çalışıyor simay da dershanede.
– Peki evdeyiz biz bir şeye ihtiyaç olursa ararsın yenge.
– Tamam kızım görüşürüz hadi.

Annem bizi geçirmiş yengem tekrar tökezledi. Bu sefer dayanamadım öyle sürekli ayağının üstüne basıp durmasına. Kucağıma almak istiyordum ama eteği yüzünden yapamazdım bunu. Belini kavradım ve asansöre kadar eşlik ettim. İndiğimizde topallayarak benden destek alarak yürüyordu. Arabaya bindik ve evinin önüne gitmiştik. Yengemin acısı yüzünden yansıyor dudaklarını sıkıyor, gözlerini kısıyordu.

– Hala gel önce seni çıkaralım yukarıya.
– Ya Kuzey çok acıyor.

Koluna girdim beline sarılarak yürütmeye çalışıyordum. İyice tökezliyor, çıplak ayakla yürümeye çalışıyordu. Apartmandan içeriye girince dayanamadım asansöre kadar bari merdiven çıkmasın diye durdum ve halama sıkıca sarılıp eteğiyle bacak arasını kapatıp kucakladım birden geriye yatınca boynuma sarılıp destek almıştı.

– Ay kuzey dur ne yapıyorsun.
– Bu ayakla böyle yürütemem daha fazla çıkalım eve bir an önce hala.
– Halasının tarzanı ya peki bakalım.

Boynuma sarılmış belinden sıkıca kavrayacak kucaklamıştım. Merdivenleri dikkatli adımla çıkıyorduk. Sanki kucağımda yaralı bir kuş taşıyor gibiydim hiç ağırlığını vermiyordu bana. Asansöre bindik kucağımdan indirmemiştim bile boş bakışlarla etrafıma bakıyordum. Kapının önüne geldiğimizde indirdim ve çantasından anahtarı çıkartıp kapıyı açtı. Tekrar beline sarıldım salonda ki koltuğa uzattım kendisini. Bacaklarını uzattı bileğini hareket ettirmiyordu. Ayağının altına bir kırlent aldım koydum ve dolaba doğru yöneldim. Buzlukta hazır buzlar vardı. Onları çıkarttım bir poşete koydum. Gittim yanına.

– Sen bunları al koy bileğine.
– Yalnız başka buz yoktu içkilere….
– Ben aldım marketten hazır buz. Sen al koy bileğine. Şişliğini alır.
– Halasına da bakarmış büyümüşte ya.
– Bakarım tabi. Eşyaları çıkartayım ben.

Aşağıya inmiştim. Arabadan eşyaları aldım tek tek koydum yere. O sırada anahtarı arıyordum. Telefonum çaldı arayan Zeki idi.

– Alooo kuzeyin oğlu merhaba
– Ne oldu Zeki.
– Hiiç iş üstünde mi aradım?
– Ne işi ya Zeki sikicem bak kapat şu konuyu.
– Tamam ya kızma hemen ne yaptın diye aradım hacı gülle.
– İyi napayım evdeyiz eve çıkacam şimdi birkaç şey aldık da.
– Ne aldınız?
– Alkol
– Ben bu işin sonunu tahmin ediyorum ama neyse. Hadi tutmayayım seni. Öptüm şekerim görüşürüz. Bahçen Pazar olsun
– O nasıl laf lan.
– Ne bileyim amk babaannemle pazara gittik dayı öyle dedi.
– Amk kapat hadi.

Eşyaları yüklenip yukarıya çıktım. Mutfağa masanın üstüne koymuştum ki içeriye girdiğimde halam acıdan olsa gerek sızmış kalmış koltuğa. İçeriden bir çarşaf alıp üstünü örttüm. Başında ki yastığı düzeltiyordum ki, gömleği iyice açılmış. Bembeyaz memeleri taşıyordu sütyenin içinden. Kafamı çevirdim bu kadına karşı öyle düşünemezdim. Kendime engel oluyordum. Bacaklarından tutup belini düzeltmek için gittiğimde ise bacak arasından kırmızı külotu gözüküyordu. Yukarıya baktım ve;

– Beni sınıyorsun allahım sabrımı mı ölçüyorsun anlamadım ki!

Daha sonra mutfağa gittim ve aldıklarımı çıkarttım kolları sıvadım etleri attım ocağa, salata meze hazırladım. Turşuları koydum. Çerezleri koydum. Rakı bardaklarını buzları hazırladım. Kendi evim olmadığı için bir şeyi iki saat arıyor ses etmemeye halamı uyandırmamaya çalışıyordum. Saat 7 ye gelmişti artık her şey hazır olmak üzereydi halam topallayarak yanıma geldi.

– Hımmm bu nefis koku ne. Ya kuzey neler yapmışsın.
– Daha yapamadım ki pişiyo sen neden kalktın hala.
– İçim geçmiş uyandırmıyosun da hiç.
– Kıyamadım ki melek gibi uyuyordun ayağın nasıl oldu.
– Daha iyi. Ama olmadı böyle.
– Oldu oldu hadi duşunu al gel. Sofra hazır olur o zamana kadar.

Yanıma gelip sarıldı ve yanağımdan öptü.

– Halasının canı canı. Harika kokular geliyor acıktım da iyice o zaman duş alıp geliyorum hemen…

Halam banyoya doğru topallayarak gitti. Etlerin başına gittim nar gibi kızarmışlardı. Aldım onları tabaklara servis ettim rakıyı doldurdum buzlarını attım. Elimi yıkadım ve üzerimi değiştirmek için odaya gittim ama kıyafetlerim yoktu ki…

– Hala hala ?

Banyodan sesleniyordu.

– Efendim kuzum?
– Benim ilk gün geldiğim eşofmanlar duruyor mu?
– Evet canım yatağın üstünde misafir odasında…

Gittim pantolonumu çıkarttım ve eşofmanı çektim üstüme, kısakollumu giydim salona çıktığımda halam bornoza sarınmış ıslak sarı saçları sırtına doğru değiyordu. Islak ıslak yüzüme bakıp güldü ve odasına geçti. Olduğum yerde donmuştum. İşemek için onun çıktığı lavaboya girdim. Girer girmez karşıma o kırmızı külotu çarptı. Kirli sepetinin üstüne koymuş, aldım elime ve inceledim. Külot değil tangaydı bu. İstemsizce am bölgesini tuttum kokladım. İnanın yeni doğmuş çocuk gibi kokusu vardı. Dalin şampuanıyla yıkamış sanki amını mis gibi taze kokuyordu. Sikim kazık gibi olmuştu işeyip, ellerimi yıkadım çıktım. Halam masaya oturmuş mezeleri servis ediyordu küçük tabaklarımıza…

Categories
Uncategorized

Cinsel Hayat-14 (Lise)

Cinsel Hayat-14 (Lise)
Önceki hikayeler için ; http://xhamster.com/user/amanbea/blog/1.html

Tekrar merhabalar.Kaldığım yerden devam ediyorum.

Fidan ablayla karşılıklı bakışıp gülüşüyorduk. 5 senedir içime biri girmemişti dedi. Neden diye sordum. Senin gibi genç birini bulamadım ondan diyerek kalktı. Muhtemelen wcye gidiyordu. 5 dakika sonra geldi. Hala aynı poziyonda yatıyordum. Temizlenerek geldiği belli oluyordu. Aletim küçülmüş son içinde kalan son damlaları dışına çıkmış bir şekildeydi. Sadece yatıyor dinleniyordum.

Önüme doğru uzanarak aletimi ağzına aldı fidan abla. Az kalan döllerimi emip kafasını kaldırdı bana bakarak mmm çok özlemişim bu tadi dedi. Tekrar ağzına aldı. Zaten küçülmüş aletimi taşaklarıma kadar ağzının içine alıp bekledi. Aletim görünmüyordu resmen. Ağzını daha da çok açtı. Midesi bulandı heralde diye düşünürken hiç beklemediğim bir hareket yaptı.

Dilini alttan çıkararak taşaklarımı dillemeye başladı. İnanılmaz bir zevkti. Hem komple aletim içinde hemde taşaklarım dilleniyordu. Pelinle begüm de beraber bunu yapıyolardı ama tek kişinin yapması daha bir zevkli geldi bana.Bu zevk dolu an aletimde tekrar hareketlenmeye başlamasına yetmişti. Aletim ağzının içinde büyüdükçe mecburen kendini geri çekti. Tam sertleşinceye kadar ağzının içinde kaldı. Değişik bir oral anlayışı vardı fidan ablanın. Ağzının içinde alabildiği kadar alıyor hiç çıkartmadan dil darbeleri atıyordu aletime. 5 dakikalık güzel bir seanstan sonra ağzının içinden çıkarttı sonunda. Konuşmadık hiç ama 2. posta için hazırdık.

Ayağa kalkıp televizyonun kumandasını alıp kanal aramaya başladı. Yabancı bir müzik kanalı açtı sesini de yükselttikten sonra dans etmeye başladı. Yatar pozisyondan kalkarak koltukta doğruldum ama hala oturuyordum. Dans ederek bacaklarımın arasına geldi ama hala ayaktaydı. Kalçalarını izliyordum. Harika kıvırıyordu.

Eğilerek kalçalarını ve amını aletime sürtmeye başladı. Resmen kucak dansı yapıyordu bana. Daha fazla dayanamadım. Kalçalarından tutarak aletime doğru bastırdım. Kolayca yolunu bulmuştu zaten aletim. Amının içi sırılsıklamdı. Elena pelin kübra izel hiç bu kadar ıslak bir am görmemiştim. Aletimin her giriş çıkışında daha çok ıslandığını görüyordum.

Aynı pozisyonda devam ediyor kalçalarına şaplaklar atarak sikiyordum fidan ablayı. Bi süre sonra yorulduğunu söyleyerek içinde çıkardı aletimi. Elimden tutarak kaldırdı ve çekiştirerek üst kata yatak odasına götürdü. Işığı açar açmaz beni duvara doğru sertçe dayadı. Tek bacağını kaldırarak duvara doğru uzattı. Elini de aletime atarak kendi amına doğru nişanladı. Bende elimi kalçalarına doğru attım ve kendime çektim. Gene kolay bir şekilde içine girmeyi başarmıştım. Elimle kalçalarını ileri geri hareket ettirerek sikiyordum fidan ablayı. Dudaklarımız çok yakındı ama öpüşmekde istemiyordum. O da anlayınca kafasını boynuma doğru atarak boynumu emmeye başladı. İnlemeleri de çoğaldı bu pozisyonda zevk aldığı belli idi.

Biraz daha devam ettim ama bütün gün zaten yorulmuştum ayaklarımda derman kalmamıştı. Pozisyon değiştirelim diyince saldı kendini. Saçlarımdan tutarak çekti ve yatağa ittirdi. Yatağa yatınca üstüme doğru çıktı. Ters döndü. Aletimi içine gene kolayca aldı. Sadece kalçalarını ve aletimin giriş çıkışını izliyordum. Sıvıları iyice akmış aletimin üstü sırılsıklamdı. Bu ıslaklığı daha fazla dayanamayarak geliyorum dedim. İçine boşalmayı düşünürken aletime doğru hamle yaparak ağzının içine aldı.

Döl yutmak istediği belli idi. Gene ağzının içinde tutuyor aletimle birlikte kendi sularını da emiyordu. Zaten yakındı boşalmam elimi kafasına atarak bastırdım ve ağzının içine boşalmaya başladım. Tek bir damlasını bile ziyan etmeden emerek yuttu. Aşırı rahatlamıştım ve de yorulmuştum. Fidan abla aletim küçülene kadar emmeye devam etti.

Yanıma doğru uzandı. Kafasını arkaya doğru dayayarak elini amına doğru attı. Boşaltamamıştım onu bu sefer. Kendi işini kendi görüyordu. Yardım etmeliyim diye düşündüm. Amına doğru doğrularak elimi amının üstünde koydum. Onunla beraber okşamaya başladım. Bacakları arasına girmiştim. Hem amını parmaklıyor hemde fidan ablayı izliyordum.

İlk önce tek daha sonra ikinci parmağımı amının derinliklerine sokarak daha fazla zevk almasını sağlamak istiyordum. Elimi tuttu. Avuç içine doğru döndürerek işaret ve orta parmağımı sokturdu deliğine. Parmaklarını hem aç kapa hemde ileri geri hızlı bir şekilde sik amımı dedi. Anlam veremesem de dediğini yapmaya başladım. Yavaştan başlamıştım hızlı yapamıyordum hızlı hızlı diye inliyordu. Fidan abla ise tek eliyle clit bölgesini okşuyor diğer eliyle göğüsleri ile oynuyordu.

Elim alışmıştı ne yapmam gerektiğini anlamış kaslı olmam sayesinde de yorulmadan hızlı bir şekilde yapmaya başladığım da eveet geliyoruumm ahh diyerek bağırıp inliyordu. Aynı zamanda eliyle de clit bölgesi daha hızlı okşayıp iyi bir şekilde bastırıyordu. Birden kasılmaya başladığında elimi eliyle tutarak hızlı bir şekilde çekip çıkarttı amından. Çekil demesine fırsat kalmadan amından çıkan şelale gibi sular elimi koluma hatta suratıma kadar fışkırmaya başladı. Resmen işer gibi şeffaf sıvılar çıkmıştı. Daha önce pornolarda görmüştüm böyle bişey ama pek ilgimi çekmediğinden bakmamıştım. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştım. Sanırım squirt denen olay buydu. Hayretler içinde kalmıştım beklemiyordum böyle bir şey. Hala kıvranıyordu fidan abla. Kasılması bitmek üzereyken tekrar yap lütfen diye yalvardı. Kırmadım isteğini tekrar parmaklarımı aynı şekilde sokarak tekrar hızlı hızlı boşalmasını istiyordum.

Tekrar hızlanmışken aynı şekilde sanki boşalmamış gibi inlemeye başladı. Gene aynı şekilde fışkırtmaya başladı tekrar elime koluma kadar çıkmıştı. Ohh off harikasın diyerek kafasını geriye doğru attı. Yatak ve ben sırılsıklam kalmıştık. Bu olay nedense hoşuma gitmişti. Aletimi kaldırmaya yetmişti. Üstüne doğru uzanarak amına dayadım. Yavaşça içine soktum. İçerisi daha da ıslaktı. Bu ıslaklık 2 kez boşalmama rağmen beni deli ediyordu. Hatta 5 10 dakika anca dayanabildim fazla sürmeden tekrar içine doğru boşalmaya başladım.

Yorgunluktan ölmek üzereydim. Yanına doğru kafayı koyarak uzandım. Bi süre beraber yatarak dinlendik ve muhabbet ettik. Squirt olayından da bahsettik tabi. 3. kez oluyomuş bu onun için. Benim şaşkınlığım üzerine de baya bir eğlendi güldü. Sonra yanımda kalkarak nevresim takımını söktü ve yeni bir takım serdi. Onları da makinaya atmak için banyoya gittiğinde bende temizlenmek için kalktım. Tekrar ufak bir duş alarak çırılçıplak bir şekilde fidan ablanın yatağına attım kendimi daha sonra yorgunluğa dayanamayarak uyuyakalmışım.

Kaç gündür kıçım rahat görmüyordu deliksiz uyumuşum. Sabah fidan ablanın beni öperek uyandırmasıyla uyandım. Saat 9u geçmişti işe geç kalacaktım. Eşyalarımı kurutmuş hatta ütülemişti bile fidan abla. İş de kullandığım kıyafetleri giydim diğer eşyalarımı çantaya atarken burda kalsın nasıl olsa bir daha geleceksin dedi emredici bir sesle canıma minnet diyerek hızlıca evden çıkıp çalıştığım yere gittim.

Ercan beni sıkıştırıp durdu bütün gün ne yaptın akşam diye ilk bişey yapmadım desemde daha sonra olanları anlattım. Amk senin şanslı piç diyerek sövdü doğal olarak.

Bu da buraya kadar olsun. Yeni hikayelerde görüşmek üzere..

Categories
Uncategorized

PARIS’TE SEKS BASKADIR. BOLUM 15

PARIS’TE SEKS BASKADIR. BOLUM 15
IKI HERIFIN ARASINDA…
IHTIYAR SONUNDA ISTEDIGINI ELDE EDIYOR MU?

Simdi yine bize donuyoruz… Karim Elif, altinda kulotlu corabi ile butigin yasli patronunun kucaginda oturuyordu. Herif sikini pantolonundan disari cikartmis, karim kulotlu corabinin uzerinden, amini herifin sikine surttururken bosalmisti. Adam bize karisi ile yasadiklari seks maceraralarini anlatmisti. Yasli patron, bunlari bize anlatirken, sanildiginin aksine, aslinda bir cok kocanin, karilarinin baska adamlarla birlikte olmasina kizmadigini, aksine bundan zevk aldiklarini vurgulamaya calismisti. Hele ki Fransa’da, bu kesinlikle bir tabu degildi.

Bu arada, Elif’in uzerinde oturdugu, yasli patronun aleti, fazla sulanmaktan ve konusmaktan olsa gerek, giderek kuculdu. Bunun uzerine bizim hanim adamin kucagindan kalkti. Boylece yasli patron da, Elif’in, “elimde kaldi yazik” kurbanlari listesine eklenmis oldu! Ama, adam gulerek cebinden ereksiyon hapini cikartip, sakayla karisik “bu isin pesini birakmayacagim. Az sonra, sen seyret bakalim bomba gibi delikanliyi” deyince, Elif’in gozleri “ne olacak bu isin sonu” dercesine hayretle acildi..

Bu arada, kabinlerden yana bakinca bir de ne gorelim?! Nihal kabinin icinde, uzerinde minicik kulot ve sutyeni, one dogru kaykilmis, yani ayakta domalmis vaziyette hafif hafif inliyordu. Makyajli, uzak dogulu yumusak herif, pantolonundan sikini cikarmis, arkasina gecmis, Nihal’i ayakta sikiyordu. Elif, sanirim bu manzarayi daha yakindan gorebilmek icin, o tarafa dogru gitti. Nihal’in yanina yaklasip, birseyler soyleyince, gulustuler. Karim, kabinlerin arka tarafindaki koltuklardan birisine oturdu. Simdi Nihalleri goremiyordu ama Nihal’in iniltileri ile uzakdogulu gay’in kalinlasan sesini duyuyordu. Ama ben Elif’i aynalardan gorebiliyordum. Once etegini kaldirip, islanmis corabinin uzerinden ami ile oynamaya basladi. Kisa bir sure sonra basi arkaya dustu. Herhalde tekrar orgazm olmustu. Uzakdogulu, Nihal’in icine bosaltinca, Nihal orasini tuta, tuta tuvalete gitti. Gay herif de arkasindan gitti.

Bizim yasli amca, kabinlerin arkasina gidip, ayakta, Elif’le konusmaya basladi. Ne konustuklarini anlamiyordum. Korkarim, yasli patron, karimi sikmeden birakmayacakti. Bunun yaninda, bizim hanimin da, (bir o eksik kalmisti) yasli bir adamla sikis tecrubesi yasamak icin, kendini bu herife siktireceginden endiseleniyordum. Derken, herif kemerini cozerek, pantolonu ile donunu indirdi. Karim, benim sizdigimi ve bulundugu yerde kendisini goremeyecegimi dusunerek, ayaga kalkti ve bir yandan eliyle oksayarak, herifin sikini yine kaldirmaya calisirken, bir yandan da opusmeye basladi. Bu gur, beyaz biyikli, tonton ihtiyarla opusmeye bayilmisti seks duskunu karim. Adam, Elif’in tisortunu yukari siyirip, ellerini karimin arkasina doladi. Sutyeninin kopcalarini cozup, sutyeni siyirip aldi. Karimin nefis, iri memeleri simdi adamin onundeydi. Yasli patron buyulenmis gibi bakiyordu. Hafif egilip, karimin memelerini cepecevre yalamaya basladi. Bizim hanim buna bayilirdi. Sonra, bir birinin, bir otekinin uclarini agzina alip, emmeye basladi. Agzina aldigi, iyice irilesmis meme uclarini, ara sira agzini acip, ufak ufak disliyordu. Sevgili karim, sozde bana caktirmamaya calisarak, usul usul inliyordu. Ihtiyar, bu meme yalama isini oyle guzel yapti ki, Elif’in kafasi zevkten arkaya dustu. Yasli adam, dizlerinin uzerine coktu ve karimin eteginin arkadan fermuarini acti. Karimin kalcalarindan siyirip, yere dusurdu. Ince corabinin uzerinden, karimin kasiklarinin iclerini yalamaya basladi. Elif, iste buna hic dayanamazdi. Iniltileri ufak haykirislara donustu. Adam, karimi nasil da tahrik ettiginin farkinda, Elif’in kasiklarini santim santim yalayarak, yavas yavas yukari, aminin uzerine geldi. Kulotlu corabinin uzerinden amini yalamaya basladi. Yasli patron, “Iste simdi sirasidir, artik kivama gelmistir” diye dusunmus olsa gerek, bizim hanimin corabini belinden siyirip, biraz asagiya indirdi. Simdi, karimin islak amcigi tam karsisindaydi. Elif’in aminin dudaklarini parmaklariyla aralayarak, klitorisini emmeye, yalamaya basladi. Islak aminin sapir, supur yalanma seslerini, oturdugum yerden bile duyabiliyordum. Ihtiyarin bu islerde son derece tecrubeli oldugu her halindan anlasiliyor ve yasindan beklenmeyecek bir performans sergiliyordu. Herhalde aldigi ereksiyon hapi etkisini gostermeye baslamisti. Yavasca dogruldu.

Tam bu sirada icerden uzakdogulu gay geldi ve ayakta sevismekte olan yasli patron ile karimin yaninda durdu. Gay herif, bozulan makyajini tazelemis, sanki bu sefer biraz daha fazla makyaj yapmis gibiydi. Dudaklari kirmizi rujluydu resmen. Patron uzakdoguluyu kolundan tutup, karimin arkasina dogru cekeledi. Elif, bunun uzerine, istem disi bir onlem olarak, corabini yukari cekti. Aslinda biliyorum ve eminim, mart kedileri gibi kizismisti ve sehvetle sikismek istiyordu. Ama hic tanimadigi heriflerle, butik koselerinde sikismeyi kariyerine yediremiyor, ayni zamanda, sanirim hicte hijyenik bulmuyordu. Daha oncede yaptigi gibi, kendini siktirmeden, adamlarla opusup, sevisip, yarraklarini corabinin uzerinden amina surtturerek, orgam olmak istiyordu. Boylece sikismis kadar olacakti. Iste bu nedenle, karim, bu kalkmis mizraklara karsi kulotlu corabini kalkan olarak kullaniyordu.

Uzakdogulu, karimin arkasina gecince, kasla goz arasinda takim elbisesini cikartip, yildirim hiziyla uzerindekilerden kurtuldu ve cirilciplak kaldi. Uzakdogulu gay’in sikini ilk defa acikca gorebiliyordum. Karimin cok hosuna giden, kalin bir yarragi vardi. Cok uzun sayilmazdi. Ama belki de, az once Nihal’i siktigi icin, daha tam olarak kabarmamisti. Gay herif, karimin arkasinda durdugu icin, Elif bu siki gormedi. Yoksa gay, may dinlemez, uzakdogulu’nun kalin sikinin altina kesin yatardi. Patron amca da, biraz daha yavas tavirlarla, uzerindekileri cikardi. O da aynen, cirilciplak kaldi. Herifin saklamaya calistigi gobegi de ortaya cikmisti. Karim, arkasinda uzakdogulu gay, onunde yasli patron, iki cirilciplak adamin arasinda kalivermisti. Aşırı tahrik edici bir goruntuydu. Ahlaksiz karim, iki ciplak erkegin arasinda, sanki onunden, arkasindan pres yapiliyormus gibi, kivranip duruyordu. Uzerinde kalan, varla yok arasi, ince corabi ve bantli ayakkabilari ile, aslinda, o da cirilciplak gibiydi. Uzakdogulu, arkadan, karimin hassas yerlerinden biri olan omuz baslarini opup, yalamaya basladi. Karim sehvetle urperiyor, vucudu titriyordu. Sonra, kulak memelerini agzina alip, zevkle emdi. Bunun uzerine, karim basini cevirip, tutkuyla, makyajli gay’in, rujlu, yumusak dudaklarina, bir kadinla opusur gibi, yapisti. Herif, ohlaya, ohlaya, karimin kalcalarina arkadan iyice yaslanip, gidip gelmeye basladi. Belli ki, sikini karimin apus arasina sikistirmis, amina surtturrerek gidip geliyordu. Karimin onunde duran ihtiyar da, o anda, arkasindaki gay ile dudaklari, dilleri birbirine karismis olan karimin basini eliyle kendisine dogru cevirip, dudaklarina yumuldu. Karim, ayni zamanda, herifin, ereksiyon hapinin etkisiyle, dimdik ve tas gibi olmus yarragini eline almis, bastan cikartici bir sekilde sivazliyordu. Yasli patronun dikilmis sikini, hafif zorlanarak, aminin hizasina indirip, onu da bacaklarinin arasina aldi. Hepsi azginca tahrik olmus, uc vucut tamamen birlesmis, ayakta, belli bir ritm icinde, ileri geri, gidip geliyorlardi. Bu arada, karim basini arkaya ceviriyor, uzakdogulu ile opusuyor, one ceviriyor, patronla opusuyordu. Bir ara, ortalarda bir yerde, ucunun dudaklari bulustu. Dilleri disarida, adeda birbirlerini yalayip, yutacak gibi, ucu birden, deliler gibi opusuyorlar, birbirlerinin dillerini, dudaklarini emiyorlardi. Kimin dili, dudaklari, kimin agzinin icinde belli degildi. Karim, bir ara basini yana dogru cevirince, uzakdogulu gay ile bizim ihtiyarin, ayni sehvetle opusmeye devam ettiklerini gordum. Sevgili karim, gozleri kapali, iki herifin arasinda, heriflerin yarraklarini amcigina surtturrerek, kendini ileri geri hareket ettiriyordu. O kadar kendinden gecmisti ki, hemen dibinde, yasli patronun, uzakdogulu gay ile opusmesi umurunda bile degildi. Bu arada, bu üçlü, ayakta dans eder gibi, ihtirasla sevisirlerken, kabinlerin arkasindan, ortaya cikmislar ve artik aynalara gerek kalmadan, benim gorus menzilime girmislerdi. Karim, gozleri yari kapali, inliyormus gibi, “sevgilim, bu corap varla yok arasi bir sey. Zaten bunlarin ve benim sivilarimdan, apus aram sirilsiklam oldu. Iki herifin sikini de, tam oramda, olanca ciplakligi ile hissediyorum. Zevkten kudurucam valla” diye, bir ara bana donup, Turkce laf atti. Ve devam etti, “bunlar siklerini benim amima surtturuyorlar. Ama, hem de birbirlerine surtturuyor ve zevk aliyorlar, biliyorum. Dusundukce sehvetten icim eriyor” dedi ve kisik kisik ohhlar cekerek, titreyerek bir kez daha bosaldi. Bosalinca, uzakdogulu ile yasli adamin arasindan cekilip, koltuga oturdu.

Uzakdogulunun vucudu, sevgili karima yasliyken tam olarak farkedememistim ama, simdi Elif oturunca net olarak gorebildim! Herifin, fazla iri olmasa da, kadin gibi gogusleri vardi. Beli kalindi, ama kalcalari kadin kalcasi gibi gayet guzel, yuvarlak ve bicimliydi. Butun vucudunda hic tuy yoktu. Anlasilan, bu herif hormon tedavisi falan goruyordu. Ve besbelli ki, yasli patronun butikteki sevgilisiydi. Simdi, iki adam,ya da ihtiyarla gay opusmeye baslamislardi. Elif, az onceki zevk saganagi icinde fark etmedigi bu sahneleri, simdi saskinlikla seyrediyor, bu gorduklerinden tahrik olmus, bir yandan, yine orasi ile oynuyordu. Uzakdogulunun kalin yarragini gorunce kendinden gecti. Herifler, opusurken birbirlerine iyice sokulduklari icin, kalkmis olan sikleri birbirine surtunup duruyordu. Galiba, zaten bunu ozellikle yapip, siklerini birbirine surtturuyorlar ve bundan zevk aliyorlardi. Bir ara, patron, bizim hanima yaptigi gibi, hafifce egilip, uzakdogulunun yeni gelisen goguslerini uzun uzun emdi, yaladi. Gay herifin, bundan muthis bir zevk aldigi belliydi.

Yasli amca, bizim hanimin, koltukta amini oksadigini gorunce, elinden tutarak, yerinden soyle bir dogrulttu ve uzakdoguluyu hafifce iterek, koltuga oturttu. Amaci, bizim hanimi yine azdirip, bir turlu yumusamayan, dimdik yarraginin hakkini vermekti. Elif, adamin bu israrli tutumunu protesto eder gibi, sanki cok dogal bir sey yapiyormuscasina, kendiliginden uzakdogulunun kucagina oturuverdi. Uzakdogulunun kucagina oturmasinin bir nedeni de, gay herifin kalin yarragini, bir kere daha amciginin altinda hissetmekti. Simdi yuzunu cevirmis, uzakdogulu gay ile opusuyordu. Derken, ayakta duran patron, bunlara iyice yaklasti ve adamin kalkik siki, bizim hanim ile uzakdogulunun tam yuz hizasina geldi. Karim, gozunun onunde dimdik ve tas gibi yarragi gorunce, once kafasini kaldirip, ihtiyarin yuzune soyle bir bakti. Sonra da, “seni gidi yasli moruk. Hadi bak, bu iyiligimi de unutma” der gibi, basladi herifin sikini yalamaya. Giderek kendini kaptirdi. Once basini agzina aliyor, agzinin icinde diliyle yaliyordu. Sonra agzindan cikartip, butun yarragi, tapinir gibi, asagi yukari yaliyor, opuyordu. Ve sonra yine basina gelip, etrafinda daireler cizerek yaliyor, kafasini emiyordu. Tekrar, butun yarragi agzina sokmaya calisiyor, agzini amcigi gibi buzusturerek, herife resmen agzini siktiriyor, herif de, karimin agzinin icine gidip geliyordu. Karim agzini siktirirken, amini siktiriyormus gibi tahrik olmus, azmisti. Yasli patron karimin agzini sikerken kendinden gecmisti. Hapin etkisi ile bosalmadan ve yarragi sertligini kaybetmeden dayaniyordu. Bu manzarayi, agzindan neredeyse salyalar akarak seyreden uzakdogulu gay, sonunda dayanamayip, karimla birlikte patronunun yarragini yalamaya basladi. Simdi, karim ve gay, dillerini patronun yarraginin uzerinde dolastirip, bir yandan adamin sikini dondurma yalar gibi yaliyorlar, bir yandan da opusuyorlardi. Bizim hanim, bu gordugu ve yasadigi bastan cikartici olaylardan sonra, beni ve nerede oldugunu tamamen unutmus, gay herifin kucaginda, ahlaksizca ve sehvetle sevisiyordu.

Karim yerinden dogruldu ve uzakdoguluyu da elinden tutup kaldirdi. Sirtustu yere uzanmasini soyledi. Kendisi de, herifin uzerine ters pozisyonda, yuz ustu yerlesti. Ami, altinda, sirtustu yerde yatan gay’in agzinin hizasinda, dizlerinin uzerinde domaldi. Herifin yarragi da, karimin agzinin hizasina geldi. Yani 69 yapacaklardi. Karim, uzakdogulunun kalin yarragina dayanamamis, tadina bakmak istiyordu. Elif, gay herifin kalin yarragina, deyim yerindeyse istahla saldirdi ve inleye inleye somurmaya basladi. Bu arada, uzakdogulu, ince corabinin uzerinden karimin amini emiyordu. Sonra dilini cikartip yalamaya basladi. Elif de, sanki bir sike surtunuyormus gibi, herifin diline amcigini surte surte gidip gelmeye basladi.

Karimin arkasi bana donuktu. Domalmis pozisyonda, muhtesem genis kalcalari, fena halde “gel beni sik” diyorlardi. Bizim moruk da, karimin gotunun tepesine dikilmis, yarragini sivazliyordu. Tam ben niyeti bozmus, karimi sikmek uzere hareketlenecekken, ihtiyar arkasindan egilip, karimin kulagina birseyler fisildamaya, ensesini, omuzlarini opmeye basladi. Sanki, hem sevisip, hem de birseylerin pazarligini yapar gibiydiler. Fisildadiklari icin, oturdugum yerden ne dediklerini tam anlamiyordum. Derken, patron, gay herifin agzinin uzerinde domalmis bir halde duran karimin arkasina gecti. Elifin corabini, usulca, ami ortaya cikana kadar, kasiklarina dogru siyirdi. Sevgili karimin, sehvetten ve uzakdogulunun yalamasindan sirilsiklam olmus amina, ihtiyar, yarragini hic zorlamadan soktu. Karim, neredeyse ciglik atarak, tas gibi kaskati yarragini icine ala ala, yasli adamin onunde, isterik bir tutkuyla ileri geri gidip geliyordu. Adamin haraket etmesine gerek kalmamisti. Karim, bu kadar tahrik olduktan, kizistiktan, ve amini yalatip, yarraklari surtturup, 3 kere orgazm olduktan sonra, nihayet, dayanamamis kendisini siktiriyordu. Beni kesinlikle umursamiyordu. Bu arada, patronun karimi sikerken sallanan tasaklari, altta, karimin amini yalamaya devam eden uzakdogulunun yuzune carpiyordu. Uzakdogulu gay, bu firsati da kacirmadi ve patronunun tasaklarini, sanki afiyetle yiyecekmis gibi, agzina alip emip yalamaya basladi. Bir kac kere, ihtiyarin tas gibi yarragini, eliyle karimin amcigindan cikartip, daha da sertlessin diye agziyla emdi ve yine ozenle karimin amina yerlestirdi. Elif, bir ara yavasladi ve kucuk hareketlerle gidip gelmeye basladi. Yasli adam, bir ara bana donup, hic beklemedigim bir anda, “karin muhtesem sikisiyor” diye sozum ona iltifat etti. “ Karin, su anda amiyla, sikimi mengene gibi sıkıp duruyor. Dayanamayacagim, icine bosaliyorum.” diyip, sanki kukrer gibi bosaldi. Karim, domalmis bir vaziyette azginca sikisirken, altinda yatan uzakdogulu gay’in yarragina gereken ilgiyi gosterememisti. Herifi hala bosaltamamisti. Yasli adam karimin icine bosalmasina ragmen, karim hala adamin onunde, ileri geri, gidip geliyordu. Aminda herifin yarragi, bir eliyle de klitorisini oksarken, titreyerek, dorduncu kez bosaldi ve adamin onunden ayaga kalkip, eliyle orasini tutarak, kosa kosa tuvalate gitti. Gay, bosalamadan kalmis, sirtustu yerde yatiyordu..

Categories
Uncategorized

Benim Hikayem 5

Benim Hikayem 5

5
Sürekli götümden döl süzülüyormuş hissine kapıldım. O gün belki 5-6 defa tuvalete gittim, her seferinde biraz döl sızıntısı oldu… popomu yıkarken arkamın zonkladığını duyuyordum. Parmağımı deliğe hafifçe değdirdiğimde acısı belirginleşiyordu. Üç gün boyunca sızısı tam olarak geçmedi. Sürekli arkamda bir şey varmış gibi geliyordu bana. Acsı hafifledikçe kendimi daha iyi hissediyordum. Neden bilmem bu süre içerisinde okulda mahallede birkaç defa Metin’i görmüş olmama rağmen görmezden geldim. Yanına bile yaklaşmadım. Utanmış mıydım, kimse anlasın istemiyor muydum bilmiyorum… Aslında kızgın, öfkeli yada pişman değildim. Hatta üzerinden üç gün geçtikten sonra bile yaptığımdan herhangi bir pişmanlık duymuyordum. Metinden mi saklanıyordum bilmiyorum.
O olayın ardından üç gün geçtiği halde bir kez bile 31 çekmemiştim. Oysa normal zamanda her gün en az iki, bazan üç, yada dört defa boşalma ihtiyacı hissederdim. Dördüncü günün gecesi yatağımda pipimle oynamaya başladım. Kalksın diye ovalıyordum ama pipim kalkmamakta direniyordu sanki. Sevdiğim porno fotoğrafı, yada okul merdivenlerinde gördüğüm Fatmanın kilodunu aklıma getirmeye çalıştım. Fayda etmedi. Kantin kuyruğunda Fatma’nın arkasına yaslandığımı hatırlamayı denedim, mutlaka işe yarardı. Biraz bi hareketlenme oldu gibi. Okulun kısa teneffüs molalarında kantin çok kalabalık olurdu. Sıra beklerken Fatma’nın götünü defalarca ellemiştim. Fatma benim onu ellediğimi bildiği halde sesini çıkarmazdı. Beni severdi. Onun kalçalarını mıncıklamak poposuna yaslanmak çok hoşuma giderdi. Defalarca o anları hayal ederek 31 çekmiştim. Şimdi de onu hayal etmeye çalışıyordum ama aklım sürekli üç gün önce yaşadıklarıma kayıyor. Hemen Metinle olan sevişmelerimiz gözümün önüne geliveriyordu. Sonunda dayanamadım. İsteksizce de olsa o gün Metinle yaşadıklarımı hatırlamaya başlar başlamaz sikim taş gibi oldu. Hemen 31 çekmeye başladım.
Fatma’yı onun bembeyaz kalçalarını düşünmeye çalıştığım halde bir anda aklıma Metinin o sert kocaman siki geliyor, beni karısını öpüp seven bir koca gibi sevip okşaması daha çok tahrik ediyordu. Ben de onu sikmiştim aslında ama şimdi sikerken aldığım zevkten çok daha fazla onun sert sikinin içime girişi çıkışı… oof of neler düşünüyorum ben böyle… bir anda kasıldım… sikimin kafasını sıkıca bastırmasam yatak döşek batacak. Hızlıca tuvalete koştum.
O hafta böyle geçti. Ben de yavaş yavaş 31 rutinime dönüyordum ama her seferinde hayallerimde Metin’le yaşadıklarımız biraz daha fazla yer alıyordu. Bir süre sonra doğrudan doğruya o günü düşünerek daha kolay boşaldığımı fark ettim.
Sonraki günlerde, her fırsatta Metinin beni görmesini sağlamaya çalışırken buldum kendimi. O ise kendi arkadaş çevresiyle kakara kikiri, ben umurunda değilmişim, sanki yaşadıklarımız hiç olmamış gibi davranıyor beni sinir ediyordu.
Kantinin kalabalığında Fatmaya sürtünmeye çabalarken,
-Yusuf okul çıkışı bize gelsene diye bir ses duydum.
döndüm baktım Metin. Bana söylüyor. Şaşırdım. Sevinçten yüzümü bir gülümseme kapladı. Farkeder etmez utandım. Hepsi birkaç saniye arayla olmuştu. Kısık bir sesle
-Oluur, dedim.
-İyi tamam dedi beklemeden uzaklaştı…
Niye ‘gelirim’ demiştim ki. Daha kıçımın acısı yeni geçmişti. Öte yandan sikim şimdi anında taş gibi oldu. ‘Canım gene sikecek değil ya.’ ‘Daha önce hiç mi gitmedim evlerine…’ kafam alt-üst olmuş çelişkiler içinde gidip geliyordum. Fatma da arasını dönüp niye yaslanmıyorsun der gibi bakıyordu. Hazır sikim de taş gibi olmuşken bu fırsatı kaçırır mıyım? Alabildiğine yaslandım Fatmanın kıçına. Bu kez sikimin sertliğini epey hissetmiş olmalıydı başını çevirip bakarken gülümsediğini farkettim. Yüzü al al olmuştu. Hiç umursamadan yaslanmaya devam ettim. Yumuşacık kalçalarında sikimin sertliği çok güzel bir duyguydu. Fatma’nın tostunu alması biraz daha uzasa oracıkta boşalacaktım.

Categories
Uncategorized

kızım derya alıntı

kızım derya alıntı

KIZIM DERYA – 1

38 Yasında dinç kendine iyi bakan serbest meslek sahibiyim. 16 Yasındaki kızım okadar çabuk büyümüş ve serpilmiş tiki ona hala çocuk gözüyle bakmam bu yaz basımdan geçen bir olayla değişti. Şu anda 17 yasında olan derya eve hafta sonu kız arkadaşı gülü misafir etmişti 2-3 gün bizde kalacak olan gülde en az kızım kadar çekici güzel bir kız, yalnız biraz daha cilveli bir tipe sahipti.

Esim babasının ameliyat olmasından sonra hafta sonları cuma günü isten çıktıktan sonra 100 km mesafedeki annelerine gidip pazartesi sabahı oradan ise gidiyor. 3 Gece biz evde kızımla yalnız kalıyorduk bazı hafta sonları kızımda onunla gidiyor ama bu 3-4 haftada bir oluyor orada canı sıkıldıgı için evde kalmayı tercih ediyordu.

Gülün bize gelmesiyle o aksam deryanın da bana ısrarla canı cektıgınden eve kızarmıs tavuk almamı soylemesıyle o aksam hep beraber yemek yerken onlarda bana bira içerek eslik etmisler kısacık elbiselerinin altındaki seks kokan gülün bacaklarından gözümü ayıramıyordum.

Onunda gözü sortumun önündeki kabarıklıktaydı tabi. Içilen biralardan çakırkeyif olmustuk kızlar geceliklerini giyip salona geldiklerinde ikisininde kilotları gözükecek sekilde kısa ve ince seffah olan bu geceliklerden diri memeleride belli oluyor gülün vucudundan gözlerimi ayıramıyordum.

Iyi geceler deyip odalarına çekildiklerinde balkonun pancurlarını kapatıp biraz hava almak maksadıyle aralayıp havanın sıcak olmasından balkona serdigim sünger yatakta yatmaya hazırlanırken kızımın odasından gelen gece lambasının ısıgı bayagı kuvvetli oldugundan balkona bakan pencereye yanasıp agzımda sigara basımı uzatıp baktıgımda soke olmustum.

Gül kızımın yattıgı pencere kenarındaki yataga yatmıs kızımda yer yatagı yaparak arkası dönük yerde uyumustu. Ama gül sanırım uyanıktı gece lambası yattıgı yatagı ve odayı öyle aydınlatıyorduki açık pencereden deryanın horlama sesini ve gülün geceliigini belıne kadar toplamısıyle eliyle kilodunun yanından amıyla oynadıgını farkettim. Ohhhhh ne kadar güzel bacaklar ve amcıktı o yarabbim.

Sikim kalkmıs iptonize olmuş gibi onu seyrederken ayagım balkondaki süpürgeye takılarak gürültü yapmıs ama kızım yınede uyumasına devam ederken gülün hafifce pencereye baktıgını ve agzımdakı sigara atesiyle onu izledigimi görmüs olmasına ragmen görmemezlige gelmis eliyle kilodunun lastiğini yana çekerek amını oksamaya devam ederken lokum kaymak gibi tertemiz amcıgı beni çileden çıkarmıs bende yaragımı sortun yanından çıkarıp tükürükleyerek 31 çekmeye baslamıstım.

Gül yaragımdan çıkan seslerı duyarken bir eliyle amını bir eliylede memelerini oksuyor beni deli ediyordu. Biraz sonra bosalacagımı tahmin ederken gül birden normal pozisyona geçip pikeyle üzerini örtmesinmi? Bak sen simdi ise derya ıse hala ayni pozisyonda uyurken horlaması kesilmis ama arkası dönük uyurken yaragımda elimde kalmıs gülde gülüyordu bana çaktırmadan bakarak.

Sonra deryaya dogru egilerek yavasca deryanın geceligini beline dogru sıyırnca hayretler içinde kaldım çünkü kızım kilodsuz yatmıs arkası dönük götü ve götünün altında amını ilk defa görüyordum olamaz ya. Deryam ne kadarda büyümüs genç kız olmustu. Onun o minik amına yeni agda yapmıs oldugu belliydi zaten anneside bana 1-2 gün evvel agda yapmasını ögrettim diye söyledidini hatırladım.

Biçimli kutu gibi götü ve badem gibi amcıgı ince beli muntazzam bacaklarıyla deryanın bu görüntüsü yaragımı kaldırmıs gülde bana sanki uyuyormus gibi çaktırmadan bakarken benim tepkimi ölçüyor ve tekrar pikeyi çekerek yine kilodunun üstünden amını oksamaya baslamıs bende bir ona bakıp 31 çekerken kızım deryanın biraz daha yan dönmesiyle amının tam olarak görünmesinden sikim kazık gibi olmus ön sıvı akarken gayri ihtiyarı tükürükleyip 31 çekmeye devam edmistim.

Sapur supur yaragımdan çıkan seslerle gül zevkten bosalmıs tekrar üzerini örterek benim deryayı yanı kızımı seyretmemi istiyor olması onun bu isi sanki daha evvelden planlamıs oldugu izlenimini verdi bana. Ama ne olursa olsun kendimi tutamayıp yavrumun bu güzelligi karsısında onu altımda emip yalarken o küçük badem amcıgı sikerken hayal edip bosaldım elıme.

Sonra banyoya gidip elimi yıkayıp dusumu aldıktan sonra balkondaki yer yatagına uzandım. Yeni dalmıstımkı yanımda gülü hissettim beni dürterek ali amca midem agrıyor bir ilacın varmı derken yanımda ayakta duran mini gecelikli bu fıstıgı yok ama sana masaj yapayım iyi gelir diyerek yanıma yataga çektim.

Itiraz etmeden yanıma yatan gülün bacak arasından amını oksayıp karnına dogru gidip burasımı derken içim titremis yaragım tekrar uyanmıst sortun yanından çıkardıgım yaragım gülün vucuduna temas ediyor ellerimle güya karnını ovarken memelerinide oksuyordum artık. Ohhh ali amca ayni babam gibi ovuyorsun dedi?inde demekki babasıyla beraber sevisıyordu bu fıstık.

Nasıl iyi geldimi gülüm derken evet sende babam sayılırsın ali amca derken bende istersen baba diye hitap edebilirsin gülüm deyince olur babacım çok iyi geldi derken arkasını dönüp o güzel götün arasındaki kilodu ellerimle oksarken sikimde artık onun kalçalarına degiyordu.

Bu ara bana ali amca sızın banyonun şeklı bızım evdekıyle aynı kapının karsısında alafranga tuvalet ve dusluk kapı anahrat deligınden bakıldıgında ıcersı oldugu gıbı gözüküyor ben babamı oda benı yıllarca gızlıce seyretmısızde haberımız yok sende ıstersen sızın banyo kapı anahtarını kapalı tıp olan o anahtarı söküp yerıne normal anahtarlı delık olandan degıstırırsen deryayı seyredersın oda senı seyreder hatta bızım evde ben ona gosterdım cünkü babam deryayı banyo yaparken seyretmıs sonrada deryaya anlattıgımda oda babamı ve onun bana seslenmesıyle ıçerı gıdıp kese yapma bahanesıyle cılgınca olan sevışmemızı sıkışmemızı seyredıp orgazm olmustu.

Hatta babam deryayı çok arzuladıgı halde ona manı oldum onu ılk önce babası sıksın bunu saglayacagım kafalarına sokacagım sonra hepberaber gurup yaparız sen deryayı sıkerken bende babası alı amcaya sıktırırım hatta bızı sandovıç gıbı sırayla ıkımızı sıkersınız demıştım ve o sekılde ona manı olmustum alı amca bu dedıgımı unutma ılk ışın o anahtarı degıştırmek olsun dedıgınde bu fıkır hoşuma gıtmış

bunu ılk fırsatta yarın sabah degıstırecegım bozuldu dıye yedek kılıt var dedım bu ara ellerımle götunu amını okşarken oda bana ohhh babacım çok güzel masaj yapıyorsun istersen çıkar kilodumu mani olmasın derken acele yırtarcasına çıkardıgım kilodu yana bıraktım koklayarak mis gibi amcık kokuyor bu kızım dedim. Bez parçasını koklayıp ne yapaccaksın aslı burada babacım derken egilip amını götünü yalarken oda yanlamasına sikimi yalamaya baslamıstı bile.

Tatlı kızım diye inlerken bana babacım kardesim deryanın nasıl amı götü demezmi? Oda çok atesli bak kilod bile giymiyor kızcagız dedi. Bende evet onu ilk defa böyle gördüm bunada sen sebeb oldun dedim. Babam beni götümden sikiyor sende sik ali amca istersen derya olarak düsün beni kızım de bende sana baba diyecegim çünkü hadi derken, egilip yalamaya basladım o sahane götü.

Sonra arkasına uzanıp kalçasını yana döndürüp yaragımı tükürükleyip daracıkk göte sokarken, bana öpücükler veren gül bir ara bak derya şu anda pencerenin yanındanda bizi seyrediyor belli etme bana kızım de hadi konus derken kızm tatlım deyip yaragı kökledim gül ahhh diye inleyıp sik baba sok baba kızına derken deryanın bizi izledigini bende görmüs fakat görmemezlikten gelmistim.

O gece sabaha kadar 2 sefer daha götten gülü siktim. sabaha karsıda odasına giden gül sabahleyin bana mükellef bir kahvaltı hazırlamıs kızım deryada acaip bakıslarıyla beni süzüyordu. Biraz sonra gülün cep telefonu çaldı baba ve annesi seyahatten erken dönmüsler on!

U çagıırıyorlardı. Kahvaltıdan sonra gidecegini söyleyip hazırlanıp gıderken bana byby öpücügü verırken yanakla dudakarası kızım derya kıskanclıkla bıze baktıgını farkettım.. Takım çantasını alıp banyo kılıdı tutukluk yapıyor derya aklımdayken sunu degıştıyem dedıgımde babacım çok terledım duş alacaktım ama ben mutfagı toplayasıya kadar degıştırırmısın babacım dıyen deryaya tabı kızım sadece vıdaları sokup degıştırecegım cabuk bıter zaten bende duş alacagım derken bıraz sonra fıstık kızımın bademımın o lokum amını gotünü memelerini grecegimden şımdıden elım ayagım tıtremeye baslamıstı bıle..

Artık bu evde ben ve kızm 2 gece daha yalnızdık cumartesi ve pazar gecesi ikimiz sanırm çok heyecanlı geçecek bu 2 gündüz ve geceyle olan anımızı bir dahaki sefere yazacagım. Görüsmek üzere

Categories
Uncategorized

Üniversite Şenlikleri ALINTI

Üniversite Şenlikleri ALINTI

Ben Tuğçe, 22 yaşındayım, İstanbulda bir üniversitede okuyorum. Baştan söyleyim, sekse çok düşkünüm. Yaşadığım heyecanlı sikişmeleri, burda benim gibi sekse meraklı olan sizlerle paylaşmak düşüncesi açıkçası beni tahrik ediyor. Aynı zamanda yaşadığım inanılmaz anları burada kalıcı kılmak, defalarca okumak ve okurken de tekrar tekrar orgazm olmak istiyorum. Dilerim siz de hikayemi okurken defalarca boşalırsınız!

Yakınlarım beni çok tatlı olarak tanımlarlar. Çoğuna göre ben erkeklerin bir içim su diye tabir ettikleri kızlardanım. Esmerim, gözlerim de kahverengidir. Kalçalarım nefis diriliktedir. Bacaklarımın çok hoş olduğunu erkek arkadaşlarım itiraf etmişlerdi. Göğüslerim de yeterince dolgundur. Zaten bu halimden ve aşifteliğimden Lisede de birkaç yaramazlığım olmuştu.

Hikayem geçen sene Mayıs ayında geçiyor. Okuduğum üniversitenin bahar şenlikleri başlamıştı. Bir akşam arkadaşlarla okuldaki bir konsere gidecektik. O gün tüm vaktimi hazırlanmayla geçirdim. Biz kızlar böyle fırsatları kaçırmayız ve hem erkeklerin bakışlarını çekmek, hemde diğer kızları kıskandırmak için, süslenir püslenir, açılır saçılırız. Ben de o gün tek parça, dizimin 5-6 parmak üstünde biten hafif göğüs dekolteli turuncu elbisemi giymiştim. Siyah parlak çoraplarımla birlikte ayağıma babetlerimi giymiştim. Bordo rengi iç çamaşırlarımla kendimi süper hissediyordum.

Otobüse bindiğimde şanslıydım ki, oturacak yer bulmuştum. Orta kapının hizasındaki boşluğun hemen bitişiğinde, sol taraftaydım. Yanımda bir kadın oturuyordu. Otobüse binen herkes beni görebiliyordu. Elbisemin yapısından dolayı oturunca eteğim baldırlarımın yukarısına kadar çıkmıştı. Açıkçası günümdeydim ve umrumda değildi, bacaklarımı kapatmadım. Hemen önümde, ayakta, 40 yaşlarında bir adam beni süzüyordu. Çok yakışıklı, ama biraz paspal biriydi. Ruhumdaki fahişe ortaya çıkmıştı, bacak bacak üstüne attım ve dışarıyı izlemeye koyuldum. Bacaklarımı salladıkça adam derin derin bacaklarımı baldırlarımı süzüyor ve kimbilir nasıl kuduruyordu…

Bir süre sonra yanımdaki bayan kalktı ve direk adam yanıma oturdu. Biraz iri yapılı olduğundan ve eminim bacaklarımın nefis görüntüsünden dolayı, bana çok yakın oturdu, ama temas etmiyordu. Ben bacaklarımı sallamaya devam ediyordum. Bacak bacak üstüne attığımdan ve bacaklarımı salladığımdan dolayı eteğim de hareketleniyor ve nefis bir görüntü oluşturuyordu. Bir süre sonra otobüs kalabalıklaşınca sıcakladım. Önümdeki pencereyi açmak için ayağa kalkıp, önümdeki tutunma demirinin üzerinden eğildim ve camı ittirdim. Yerime oturduğumda sağ bacağım adamın sol bacağına resmen yapıştı. Demek ki ben ayağa kalktığımda benim tarafıma iyice kaymıştı. Gerçekten bunu beklemiyordum, ama akıllı biriydi. Bana direk bacağını yaslamak yerine resmen ben adamın kucağına oturmuş gibiydim…

Bacak bacak üstüne atıp tekrar sallamaya başladım. Ben salladıkça bacağım adamın bacağına sürtüyordu. Bir süre sonra adam gazete açtı ve okumaya başladı. Ancak sol elini, gazeteyi de tutarak, bacağımın üstüne koymuştu. İnanamıyordum, otobüs gibi halka açık bir yerde herifin biri resmen beni taciz ediyordu. Fıstık gibi bir kızın hem bacağına yapışmış, hem de elliyordu. Abartmıştım sanırım. Trafik felaketti. Otobüs okulumun önüne gelince inmek için ayağa kalktım. Adama gülümseyerek, “Pardon!” dedim. Yüzüme baktıktan sonra yerinden kalkmadan, “Buyrun!” dedi ve soluna doğru bacaklarını çekti. Yapacak bir şeyim yoktu. Bu adama daha fazlasını vermeliydim. Ellerimi dirseklerimden hafifçe kaldırarak arkamı da adamın omzuna sürtünerek geçiyordum. Adam da eteğimin altına doğru elini yaklaştırmıştı. Ben geçerken parlak çoraplı taş gibi bacaklarımda elini gezdirdi. Tam o sırada otobüs ani bir fren yaptı ve ardından tekrar gaz verdi. Dengem bozulmuş adamın kucağına düşmüştüm.Şoför sürekli gaz verip frene bastığından yerimden kalkamıyordum, çünkü yokuştaydık. Adamın popomdaki eli kalçalarımı resmen yoğuruyordu. Sesimi çıkarmadım, ona dönüp, “Pardon… kalkamıyorum!” dedim. “Önemli değil!” dedi. Yaklaşık 3-5 saniye boyunca otobüste elin adamının kucağındaydım ve kıçımı yoğuruyordu. Üstelik elbisemde iyice yukarı çıkmıştı.Yerimden kalkarken adamın malum bölgesinden destek aldım. Siki taş gibi olmuştu. Neyse otobüsten indim. Ama farkedemediğim birşeyse, otobüsten o adamın da inmesiydi.

Arkadaşlarımla buluştum. Okula girdik. Konserden önce içki içip rahatladık. Grubumuzda erkekler de vardı. Hepsi beni ve diğer kızları süzüyordu. Açıkçası diğer kızlar da süperdi. Ayça mini şort, üstüne yakası bol tişört ve altına parlak çorap, Funda ise incecik bir tayt ve üstüne büstiyer giymişti, götü ortadaydı. Kızlar benden seksilerdi, kıskanmıştım. Erkekleri etkilemek için, erkeklerin yaptıkları esprilere onlara dokunarak gülüyor, yürürken önlerinden gidiyor ve kıvırtıyor, onlar konuşurken parlak rujlu dudaklarımı dilimle ıslatıyordum. Konser öncesi karnımız acıkmıştı. Cafede bir masaya oturup yemeklerimizi yiyorduk. Yanıma erkeklerden biri oturmuştu. Ben farkettirmeden bacaklarımı iyice sıyırmıştım, eteğim kalçalarımdaydı. Yemek yemeye başladığımızda yanımdaki erkek bir anda elini bacağıma attı ve okşamaya başladı. Ben tepkisizdim. Masanın altında bacaklarımı okşuyor, beni benden alıyordu ve kimse bunu görmüyordu…

Eli bacaklarımdan yukarıya doğru çıktı ve elini eteğimin içine daldırıp amımı okşamaya başladı. Zaten otobüsten beri ıpıslaktım, bu hareketle resmen akıyordum. Beni yaklaşık iki dakika boyunca okşadı ve hiç çaktırmadı. Bu böyle olmayacaktı. Uzun süredir seks yapmıyordum. Çocuk çok yakışıklıydı ve benim kafam güzeldi. Kendimi hemen orada ona vermeliydim. Ama orospuluğum üzerimdeydi. Bacağımı herkesin önünde kaldırıp çocuğun bacağının üstüne attım. Elini hemen çekti. “Ya Eren dizim çok ağrıyor, sen biraz bana masaj yapsana!” dedim. Herkes bana bakıyordu. Elbisem resmen kıçımdaydı. Pürüzsüz parlak siyah çoraplı bacaklarım ortadaydı. Yanımızdan geçenler dahil tüm erkeklerin gözü bendeydi. Eminim kızlar çatlamıştır. Eren biraz dondu, sonra, “Neresi? Burası mı?” diye dizimin üstünü ovmaya başladı. “Biraz daha yukarısı!” deyince milletin ortasında baldırlarımı ovmaya başladı…

“Hakan sen de omuzlarıma masaj yap, çok yoruldum bugün!” dedim. Hakan okul girişinde buluştuğumuzda beni öperken elini kalçama koymuştu. Biraz tadıma bakması hoşuma giderdi. Hakan yerinden kalktı ve tepeme dikilip omuzlarımı ovmaya başladı. Eminim ki, biraz eğik durduğumdan bordo sutyenli göğüslerimi görüyordu. Ortalık yerde daha fazla abartmak istemedim. Aklımda bir hinlik vardı. Elimdeki kolayı sanki Hakan omuzlarımı ovarken beni aşırı sarsmış gibi yaparak üzerime döktüm ve “Ayy naptın Hakan ya? Battı üstüm!” dedim. Kola biraz göğsüme biraz da bacaklarıma dökülmüştü. Yerimden kalktım, eteğim kıçımdaydı, “Ben temizlenmeye gidiyorum!” diye lavaboların oraya yürümeye başladım. Lavabo kafeye biraz uzaktı. Hakan peşimden koştu, “Dur ben de geleyim, kusura bakma!” dedi. Birlikte Lavabonun önüne gittik…

İçerisi bomboştu. Ben içeri girdim, Hakana da, “Sen burda bekle. Ama ayy çantam orada kaldı.İçinde yedek çorabım vardı. Ara Eren’i getirsin!” dedim.“Tamam!” dedi ve Ereni aradı. Ben içeride elbisemin askılarını indirmiştim, kola sol göğsüme dökülmüştü. Artık vaktiydi, Hakana seslenip, onu boş tuvalete çağırdım! Gelince, “Hakan sen yaptın, sen temizle!” dedim. Hakan gözlerini bacaklarımda ve askıları inmiş elbisemde ve göğüslerimde dolaştırdı ve sadece, “Tamam!” dedi. Ben lavabonun tezgahına yaslanmış, aynaya bakıyordum. Hakan arkadan elindeki mendille göğsümü siliyordu. Ben biraz daha eğilince o da arkama dayandı. Aynadan birbirimize bakıyorduk. Bir anda popoma abandı, “Seni orospu, kaşınıyorsun demek!” dedi.“Napıyorsun, dur!” dedim, ama sırf onu kudurtmak içindi bu. Bana resmen saldırdı, elbisemi kıçımın üstüne topladığı gibi çorabımı yırttı ve külodumu kenara sıyırdı. Ben kıvranma numarası yapıyordum, “Yapma, hayır!” deyip duruyordum. Bir eliye fermuarını indirirken, diğer eliyle göğüslerime dadandı. Sikini tükürükleyip bir hamlede amıma geçirdi ve pompalamaya başladı…

Kudurmuştum. Zevkten kafamı geriye atmıştım. Okuldan bir arkadaşıma üniversite tuvaletinde fıstık gibi bir kıyafetin altındaki amımı siktiriyordum. Aynada göz göze geldik. Zevkten inliyordum. Belimden tutmuş, habire amıma geçiriyordu. Tanrım ne güzel şeydi o an. “Doy orospu, doy!” diyerek hırıltılar çıkarmaya başladığında kendimi sertçe geriye attım. Amımdan çıktı ve dölleri fışkırmaya başladı. Ama dölleri hep gömleğinin üstüne ve eline bulaşmıştı. En azından amımın içini Hakan’ın döllerinden korumuştum. Bana, “Lan orospu ne yaptın, üstüm battı!” dedi. Hiç umursamadım, “Evet orospuyum ve beni çok güzel becerdin, iki kere boşaldım, ama içime tohumlarını bırakmana izin vermem!” dedim kırıtarak. Küfür ederek çıktı. Muhtemelen evine gidecekti, üstünü değiştirmek için. Dönüp aynada kendime baktım, saçım biraz dağılmıştı. Hakan hayvanı dudaklarımı ellemeyip direkt amıma yumulduğundan makyajım taptazeydi. Eteğimi kalçamın sadece biraz üstüne indirdim. Amımın üstündeki çorap yırtığı görünmüyordu. Ve Ereni bekledim…

Eren gelince kapıyı tıklattı, “Tuğçeciğim ordamısın?” dedi. “Evet Eren, gel içeri!” dedim. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdi, “Çantanı getirdim, al!” dedi ve kapıya yöneldi. Hemen, “Eren aslında bana yardım etsen olmaz mı? Çantanın içinde çorap paketi olacak, onu çıkartırsan sevinirim!” dedim. Eren elleri titreyerek çorap peketini aldı ve açmaya koyuldu. Çorap beyaz ve tekliydi. Yani don kısmı bulunmayan çoraplardandı ve puantiyeli (benekliydi). Eren bir çoraba bakıyor, bir bana bakıyordu. Siki taş gibi olmuş, kendini belli ediyordu. “Nasıl yardımcı olmamı istersin?” dedi. Ben de, “Bacaklarımla masada çok güzel avuçlayarak ilgilenmiştin ve sonra da masaj yapmıştın, şimdi de bacaklarımla senin ilgilenmeye devam etmen gerekiyor! Çoraplarımı değiştir! Önce ayakkabılarımı çıkar!” dedim. Eren yere çöktü bacaklarımdan tutarak, daha doğrusu avuçlayarak, ayaklarımdaki Babetlerimi çıkardı. Tam kalkarken götümü görmek için kafasını kaldırdı ve yırtık kısmı gördü. Ama birşey demeden kalktı…

Ben sonra gözlerinin içine bakarak mermer tezgahın üstüne eğildim. Eren yutkunarak, “Çok güzelsin!” dedi. Gülümsedim, “Biliyorum!” dedim. Eren yaklaştı ve eteğimi sıyırdı, götümü okşamaya başladı. Arkadan bana dayadı. “Off Eren!” dedim. Açıkçası Eren beni daha çok tahrik ediyordu. Sonra hareketleri hoyratlaşmaya başladı. Kıçımı sertçe mıncıklıyor, göğüslerimi sıkıyordu. “Yavaş ol!” dedim. O da bana, “Sen sakın konuşma, yalnızca inleyebilirsin!” dedi. Sözünü dinledim ve ona karışmadım. Çoraplarımı paramparça etti, ucuz orospularınki gibi yırtık pırtıktı. Beni yüzükoyun çevirdi. Pantolonunu indirdi ve sikini çıkarttı. Siki kocamandı ve damarlıydı. Bekletmeden kökledi amıma. Derinlere gittikçe beni uçuruyordu. Sırtından tutunup tırmalamaya çalışıyordum. “Tuğçe senin o nefis bacakların, amın, götün benim!” diye inliyordu. Bense havalarda uçuyordum. Okuldan ikinci arkadaşıma da siktiriyordum kendimi, çok tahrik ediciydi. Ben boşaldım, ardından Eren de, “Geliyorum!” dedi ve sikini amımdan çıkarttı, kafamdan tutup sikini ağzıma verdi ve bütün döllerini ağzıma doldurdu…

Boşalması bitince ağzımda dölleri tükürüp, ağzımı yıkadım. Sonra hemen çorabımı çıkarttım. Eren, “O bana ait, senden bir hatıra!” diyerek yırtık çorabımı aldı cebine koydu, “Hatta donunu da ver!” diyerek külodumu da çıkarıp aldı.Kendime çeki düzen verdim. Bu salakta bana yumulmak, yavru gibi hatunu önce öpüp, koklayıp sonra sikmek varken, hemen amıma girişmişti. Makyajım sağlamdı. Sonra Eren beyaz puantiyeli çoraplarımı giydirmeye başladı.Çoraplarımı giydirirken eliyle götümü okşamaya başlayınca, “Yapma Eren!” diyebildim. Çünkü yorulmuştum, 15 dakikada 2 kişi üstümden geçmişti. Ama o durmadı. Galiba beni külotsuz görünce yeniden azdı. Bir anda ayağa kalktı. Çoraplarımı henüz yeni giymiştim ve çok seksiydim. Beni duvara yapıştırdı. Arkam ona dönüktü. götümü tükürükledi ve sikini ıslattı. “Hayır yapma, olmaz!” diyebildim sadece. Eliyle ağzımı kapattı ve sikini götüme ittirmeye başladı. Ellerim duvardaydı. Ve yavaşça götüme girmeye başlamıştı…

Bir süre sonra artık götümün içinde gidip geliyordu ve ben de tekrar kudurmuştum. Elini ağzımdan çektim, “Sok Eren, sok! Mıncıkladığın götüme sok! Amımı siktin götümü de doldur! Yüklen bana, dağıt kıçımı! Aaaaayyy!” diye inliyordum. Gittikçe hızlanmıştı. “Saçımı çek ve göğüslerimi okşa!” dedim. Saçımı çekmeye başladı ve göğüslerimi yoğurmaya başladı. Arkadan ne güzel pompalıyordu öyle. Bu biraz daha böyle devam etti, sonra belimden kavradı ve kaldırdı beni, tezgaha yapıştırdı. Sikini hiç çıkarmamıştı götümden. Arkama iyice dayanıp döllerini götüme boşalttı. O çekilince ben yere yığıldım ve “Eren mahvettin beni!” dedim. Bir süre öylece kalakaldık.

Sonra kendimizi toparlayınca, “Bana taksi çağır, eve gidip kendime gelmem gerek!”dedim. Taksi geldiğinde beni taksiye bindirdi. Salak Eren beni ön tarafa bindirmişti. Götüm ağrıdığından doğru düzgün oturamadım. Eteğim kıçıma kadar sıyrılmıştı, çorabımın bittiği yer görünüyordu. Göğüs çatalım ortadaydı ve saçlarım dağınıktı. Kim görse sikildiğimi anlardı. Hem de ne sikilme! En yakın iki arkadaşım tarafından ayrı ayrı toplam üç kere sikilmiştim. Aslında sikildiğim için mutluydum. Yakın arkadaşlarımın beni sikmesi fikri müthiş bir şeydi…

Taksicinin, “Nereye gidiyoruz?” sözüyle kendime geldim. Evimin adresini söyledim. Yolda yanımızdaki otobüslerden herkes bacaklarıma bakıyordu. Eteğim iyice sıyrılmış, resmen kıçımın ortasındaydı. Taksici de beni kesip duruyordu. Derken çantamın yanımda olmadığını farkettim. Elimde sadece cep telefonum vardı. Hemen Eren’i aradım. O da çantamın Murat’ta olduğunu söyledi. Rezil olmuştum, çantamda prezarvatifler vardı. Murat düzgün ve seviyeli bir çocuktu. Ben Cafede oramı buramı açıp, kendimi teşhir ederken, bir tek o bana gözlerini yapıştırıp bakmamıştı…

Offf! Evin önüne geldiğimizde kafama dank etti, taksiden inmem için para ödemem gerekiyordu ve cüzdanım da çantamda kalmıştı…

ALINTIDIR.

Categories
Uncategorized

Kızkardeşimin Kocasına Verdim

Kızkardeşimin Kocasına Verdim

slm ben dilek 38 yaşındayım Size bu yaz başımdan geçen bir olayı anlatacağım. kızkardeşimgille yazlıklarına gittik.kız kardeşim eşi annem ben benim 2 küçük oğlum ve kızım. gittiğimizin 3. günü annem çocuklarla denize gitti kızkardeşimde ikindin saat 5 gibi gitti eşi ben gitmeyeceğim biraz başım ağrıyor dedi evde ikimiz kaldık.bende adetliydim . ama bitmişti kızkardeşim hala bitmedi sanıyordu. Neyse onlar gittikten az sonra ben banyoya girdim abdeslendim banyoda biraz okşadım.kızkardeşim eşinin sürekli arkadan istediğini söyleyip eşiminde isteyip istemediğini sormuştu bana. Aklıma bu geldi
perdeler kapalıydı ben havluyu göğsümde dolayıp salona girdim.amerikan mutfaklıydı yazlık. ben tezgahta bulaşıkları yıkamaya başladım . aradada sohbet ediyorduk sıcak uyunmuyor vs. gibi arada ona aniden bakıyordum gözü bendeydi.tezgahın dolaplarına bişeyler koyar gibi yapıp eğiliyordum kadınlığımı gösteriyordum. bira oyalandıktan sonra bende denize gidecem dedim. Ne yapacaksın gidipte oturalım beraber diyince onunda beni istediğini anladım.Eşim istemediği için haşemo almıştım. Yani mayo bana yasaktı.Ben yatak odasında haşemomu giyecem dedim. Gittim giydim bana nasıl oldu dedi bende bilmem bi bak dedim yatak odasına girdi.hiçde iyi olmadı dedi normal mayo giy bence dedi bende eşimde kızar çocuklar söyle dedim hem annemde kızıyor bana biliyorsun dedim koskoca kadınsın giyme diyor dedim. Ne alakası var dedi gayet genç ve dirsin dedi bende teşekkür ettim
bana bide mayo giy dedi dene dedi. bende benim yok dedim kızkardeşiminde vücudu ufaktı bana göre onunkilerde olmaz dedim kızınınkini giy dedi kızım biraz iriydi. bi tane mayosunu çıkardım üstümü çıkatdım birden içeri girdi aaa daha giymedinmi dedi. bende yok dedim neyse . giyde bakalım dedi ben giyerken bana bakıyordu.Giydim eliyle popomun arasına mayoyu soktu bak millet böyle giyiyor görüyorsun sende dedi.bende ben utanırım dedim ne var utanacak böyle kalçan var sergilede millet kalça görsün dedi. güzelmi kalçam dedim şahane hemde dedi ve eliyle mayomu indirdi.eğil biraz dedi ben eğilirken daha dilini amıma değdirdi ben zaten o anda boşaldım bir defa.biraz yaladı hiç bişey konuşmadı artık sevişmeye başladık.amımı 5 dakka kadar yaladı am suyum yüzünü tüm ıslattı.sonra dudağımdan öpmeye başladı. sikini çıkardım bende eğilip yaladım biraz. ve yatağa uzandık.ben üstüne oturdum yapmaya başladım bana arkanı dönde öyle yap dedi. Döndüm göt deliğimi parmaklamaya başladıben sikinden kalkarken parmağını sokuyor sikine otururken çıkarıyordu. çok hoşuma gitmişti. sonra beni yatırdı yan yatırdı arkadanda yapalımmı dedi eşim hiç yapmamıştı ve benim hep merak ettiğim bir şeydi.bilmem dedim deliğimi yalamaya başladı ilk defa yalanıyordu ve hoşuma gitmişti.ben geniş kalçalıydım ve sürekli bol etekler giyerdim. ama o beni çok hayal etmiş deliğime sikni dayadı sıkma dedi ben sıkmadım ama sokmaya başlayınca sıktım acımıştı yapmayalım acıyor dedim sıkmazsan bişey olmaz zaten daha sokmayacam dedi ama tümü girmiş zaten. içime akıttı. ve o gün hiç konuşmadık. o ayrı ben ayrı yıkandık.ertesi gün ve . tatilden geldikten sonra 10-15 günde bir yanlız kalacağımız şekilde ya ben onlara yada o bize bişeyleri bahane edip gelip gidiyoruz ve ilk önce amımdan sonuna doğruda götümden yapıyoruz.o sevdiği için amımdaki kılları1 ay traş etmedim. eşimede 1 ay hiç vermedim kavga ettim küstüm ve amımı hiç göstermedim. bana kadınlığımı yaşatan eniştemi asla bırakamam selamlar tekrar.